Yaşam için ölenler ölümsüzdür!

Kaldıraç, AKA-DER, İşçi Gazetesi ve Özgür Lise tarafından düzenlenen anma etkinliklerinin yanı sıra yapılan afişlemeler, yazılamalar ve 13-24 Aralık tarihlerinde asılan pankartlarla Komutan Bekir ve insan olmanın çığlığı Ali Serkan gündemleştirildi.

    Burhanettin Akdoğdu  (Bekir Kilerci) Bandırma’da mezarı başında anıldı

Burhanettin Akdoğdu’nun (Bekir Kilerci) Bandırma’da bulunan mezarı başında 13 Aralık’ta gerçekleştirilen anma töreni, tüm devrim şehitleri için saygı duruşu ile başladı.

Saygı duruşunun ardından yapılan konuşmalar ile birlikte Burhanettin Akdoğdu’nun Bekir Kilerci adıyla Kaldıraç’ta yazdığı şiirler okundu.

Mezar ziyaretinin ardından, çeşitli illerden gelen Kaldıraç okurları Burhanettin Akdoğdu’nun ailesini evinde ziyaret etti.

 

      Ali Serkan Eroğlu Tire’de mezarı başında anıldı

24 Aralık’ta Ali Serkan Eroğlu’nun Tire’de bulunan mezarı başında yapılan anma devrim şehitleri için yapılan saygı duruşunun ardından başladı.

Kaldıraç İzmir temsilcisinin yaptığı konuşmanın ardından şiirlerin okunduğu anma sloganlarla bitirildi.

     Safları sıklaştırın yoldaşlar, mücadeleyi büyütelim!

Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu İstanbul’da yerel anma etkinlikleri ve Kadıköy’de yapılan merkezi anma etkinliğiyle anıldı.

Kaldıraç okurları tarafından 18 Aralık’ta AKA-DER Kadıköy Şube’de düzenlenen anma etkinliğine, devrim yolunda şehit düşen tüm yoldaşlarımız adına saygı duruşu ile başlanıldı. Saygı duruşu esnasında Şafak Yıldız’ın ‘Savaşçının Türküsü’ şiirinden bir bölüm okundu ve ‘Devrim Şehitleri Ölümsüzdür’ sloganı atıldı.

Kaldıraç adına yapılan konuşmada:

Devrimciler sadece kavgada ölümsüzleşenlerin önünde eğilirler ve onları kavgasında büyütürler. Bekir ve Serkan nezdinde, duvarlarımızda gördüğünüz önderler nezdinde kavgaya adını katan, kahramanlaşan ve ölümsüzleşenlerimiz önünde saygıyla eğiliyoruz. Onları bayraklarımızda taşıyacağız, yaşatacağız.
Peki dostlar, peki ortaklar yaşamak mı ölmektir, ölmek mi yaşamak?

Yaşadığımız sömürü ve savaş düzeninin içinde bu gün insanlarımız ölmemeye çalışıyor. Belki bir gün daha yağmurdan gelecek toprak kokusunu almaya, bir gün daha yemek yiyebilmeye, işe gidebilmeye, insanlarımız bir beden olarak bir gün daha yaşamaya çalışarak sürdürüyor bu lanetli kutsallığı.
Buna ölmemek denebilir mi? İnsan kendisine ve yaşama bu kadar haksızlık edebilir mi? İnsan kalmak ve insanlıktan çıkmak; onur ve onursuzluk; yaşam ve ölüm arasında bir seçimle karşı karşıyayız.
Peki hangisi yaşamaktır? Sosyalist önder Ernesto Che Guevara, Bolivya dağlarında ve tüm yer yüzünde ölümsüzleşmemişken; ‘Bazen düşünüyorum da yaşamak mı ölmektir, yoksa ölmek mi yaşamak?’ diye sormuştu.

     Küba sokaklarında çocuklar, yaşlılar, gençler, koyu tenlisi, açık tenlisiyle; ‘Yo Soy Fidel’, ‘Ben Fidel’im’ diye bağırıyor.

     Bir ada toprağı ve insanıyla Fidel olmuşken, Fidel çok insan bir devken, Fidel öldü de çağımızın bir sonraki gün açlıktan ölmemeye çalışan, robot gibi hareket eden insanları yaşıyor mu?” ifadeleri kullanıldı.

İşçi cinayetlerine, süren savaşa da değinilen konuşma şöyle devam etti:

Sadece 1 yılda, sadece Türkiye’de, sadece işçi cinayetlerinde kaç işçi evine cenaze geliyor. Açıklanmayanlarıyla birlikte yüzlerce, binlerce…
Bir soru daha, kan emici burjuvaziye karşı kıran kırana sınıf olarak savaşsak bu kadar can verir miyiz saflarımızda?
     Bundan 600 yıl önce egemenlere karşı coğrafyamızda Bedreddinler savaştı, bundan 44 yıl, 43 yıl, 34 yıl önce Mahirler, Denizler, Kaypakkayalar, Mazlumlar bir daha doğdu bu topraklardan. Hala sloganlarımızda, eylemlerde saflarımızdalar. 19 yıl önce ortağımız Ali Serkan insanı ararken insanlığın çığlığı oldu. Bekir bir daha hiç unutmayacağımız komutu verdi. Biz onları kavgamızda yaşatacağız ölümsüz kılacağız.
   Serkan ne yazmıştı; ‘Siz siz olun doğru dürüst ölün!’ Doğru dürüst ölmek için doğru dürüst yaşayacağız. Bu yüz kızartıcı çağda yaşamdan taraf olacağız. Sosyalizm için savaşacağız. Başka yolumuz mu var? Bir yurt yangınında küçücük çocukların öldüğü, iş cinayetinde ölen bir işçinin bedeninde kanıt kalmasın diye yakıldığı bir çağda başka yolumuz var mı?
Bekir’i ölümsüzleştirmek onu kavganın her anına katmaksa, onu anlamak sınıf kinini bilince çıkarmaktır. Eli kanlı burjuvaziden intikamı ortağın ahıyla alacağız.”
Konuşmanın devamı örgütlülüğü büyütme ve devrimi geliştirme çağrısıyla bitirildi:
“Safları sıklaştırın yoldaşlar. Mücadeleyi büyütelim, yarın için bugün küreklere daha fazla asılalım. Ha gayret! biz kazanacağız ve biz kazandığımızda bu ülkede geceleri aç yatılmayacak, gündüzleri sömürülmeyecek. Biz kazandığımızda çocuklar sokaklarda şen kahkahalar atacak, insanlar özgürce nefes alacaklar. Biz kazandığımızda topraklarımızda bombalar patlamayacak, nihai barış yaşanacak.
Bunun için daha fazla örgütlenin! Derneklerimizde, bürolarımızda, komitelerimizde görev alın, görev verin! Komitelerimize insan katalım! Sesimizi toplumun bütün hücrelerine hiç geri durmadan taşıyalım! Devrim savaşını büyütelim!
Bütün kıyılara barış, bir deniz savaşı sonrası gelecek, gelin bu geminin tayfasına katılın! Katın! Kaldıraç saflarına katılın, katın! Savaşı büyütelim kazanalım!

  Ya sosyalizm ya ölüm!”

  AKA-DER adına yapılan konuşmada ise:

“Tüm çocuklarımızın süt içebildiği, herkesin eğitim görebildiği, her gün bir avuç asalağa emeğimizi satmadığımız, yaşam alanlarımızı güzelleştirmek için emek verdiğimiz, kanserden insanlarımızın ölmediği, bombalarla insanlarımızın katledilmediği, insan olabildiğimiz, duvarsız, sınırsız bir dünya hayal edin.
Çok uzağa gitmeye gerek yok. Bu dünyada bir adada. Küba’da bu şekilde yaşıyor insanlarımız. Ancak burada büsbütün tersine. Bu güzelim, yaşanılası dünyada fazladan ömür süren kapitalizm ölüm ve karanlık saçıyor, nefes alamadığımız günlerden geçiyoruz
…Karanlığa sırtını, güneşe yüzünü dönen liseliler, veliler var. Çocuklarımıza kadar uzanan bu çürümüş düzen karşısında çelik yürekler olup baş kaldıran kadınlar. Ankara’da, Suruç’ta, Cizre’de bombalara karşı dimdik duran, vazgeçmeyen, boyun eğmeyen halklar. Savaş suçuna ortak olmayacağız diyen akademisyenler, gazeteciler, milletvekilleri, dünyayı her gün emeğiyle kuran, bu toprakların gerçek sahipleri, işçiler var, devrimciler var!
Selam olsun her gün bu karanlığa karşı mücadele eden, teslim olmayacağız diyen, devrimci iradeyi kuşanan dünyanın tüm devrimcilerine…
Evet bu topraklarda, dünyanın dört bir köşesinde insan olarak yaşamayı seçen, onurlu bir yaşam için direnen, direnişi hayatın her alanına yayan çelik yürekler var.
Tıpkı idam sehpasına tekmeyi atıp ölümün üstüne yürüyen Deniz gibi, ser verip sır vermeyen İbo gibi, tereddüt etmeden bu çürümüş düzenin üstünde yürüyen Mahir gibi, tıpkı insan olmanın çığlığı Ali Serkan gibi, tıpkı şiiri eylem olan, sınıf kinini eylemiyle gösteren, ölüme giderken bile gülüşünü yüzünden bir an olsun eksiltmeyen Komutan Bekir gibi.
Şimdi biz, kalabalığa seslenen, gülüşüyle, sesiyle kitleyi şaha kaldıran, ufuktan gülümseyerek bakan Komutan Bekir’i, ölümü onurluca yenen insan olmanın çığlığı Ali Serkan’ı gözlerimizin en derinlerinde taşıyoruz. Şimdi tüm ortaklarınız daha büyük inançla, daha büyük bağlılıkla, daha inatçı ve daha büyük bir bilinçle dalıyoruz kavgaya.
Öfkemizi tüm vücudumuza yayarak, teslim aldığımız bayrağı kentin en yüksek kulesine asacağız.
Devrim kahramanlarına sözümüz; bu kan denizinin ufkunda kızıl bir güneş doğuracağız!

Bu gemi zafere ulaşacak!”

Anmada 18 Aralık’ta ölümsüzleşen Şeyh Bedreddin üzerine Nazım Hikmet’in kaleme aldığı Şeyh Bedreddin Destanı ile Bekir Kilerci’nin şiirleri Kadıköy AKA-DER şiir grubu tarafından sergilendi. Hep bir ağızdan okunan marşlarla anma etkinliği bitirildi.

Kahramanlar ölmez!

Sarıyer’de bir ses yankılanıyor

Sarıyer Büyükdere’de 16 Aralık akşamı düzenlenen etkinlik, Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu nezdinde tüm devrim şehitleri için yapılan saygı duruşu ile başladı. AKA-DER adına yapılan konuşmada; “Bir ses yankılanıyor, işkencehanelerden. Bir ses yankılanıyor Ankara’dan, ser verip sır vermeyen Komutan Bekir’in sesi. Bir ses yankılanıyor inançla, 17’sinde bir ses yankılanıyor, Erdal Eren’in sesi. Bir çığlık dolduruyor şimdi sokaklarımızı. Bir çığlık, Ege Üniversitesi’nden yanı başımıza. İnsanlık yükseliyor bu çığlıkla, ateşten yürekler cesaretle doluyor. Ali Serkan yıldız olup parlıyor. Söyleyin şimdi nasıl öldü denilebilir onlara bu kadar yaşarlarken.” denildi.
Direniş şarkılarının söylendiği müzik dinletisinin ardından Bekir Kilerci’nin şiirleri okundu. Bekir Kilerci’nin hayatını ve mücadelesini anlatan belgesel gösterimiyle devam eden anma etkinliği, mücadeleyi büyütme çağrısı yapılarak sonlandırıldı.

Sarıyer Dağevleri’nde, AKA-DER Gençlik Komisyonu tarafından her hafta yapılan futbol maçlarından biri Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu anısına oynandı. Maç başlangıcında “Kahramanlar ölmez, yolunuz yolumuzdur!” pankartı açılarak Bekir Kilerci’nin Uyarı adlı şiiri eşliğinde saygı duruşunda bulunuldu.

    Kadıköy: Bu kan denizinin ufkundan kızıl bir güneş doğacak!

17 Aralık’ta gerçekleştirilen anma etkinliğinin açılış konuşmasında Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu’nun mücadelesinin bugün yolumuzu aydınlattığı, Anadolu topraklarında direnişin büyütüldüğü ifade edildi. Gezi Direnişinin yankılarının hala duyulduğu ve Barış akademisyenlerinden direnen liselilere ve öğretmenlere, grevdeki işçilerden yasaları protesto etmek için sokaklara dökülen kadınlara, mücadelenin her alana yayıldığı vurgulandı.

Açılış konuşmasının ardından Temel Demirer sözü aldı. “Şeyh Bedreddin: Sözü, bakışı ve soluğu aramızdan çıkıp gelecektir” diyen Temel Demirer, Anadolu’nun tarihindeki direnişlere vurgu yaptı ve devrimci mücadelede güneşe uğurladığımız her devrimcinin fikirleri ve idealleriyle mücadelemizde yaşadığını ifade etti.

Sarıgazi’de devrimciler düşleri, şiirleri ve öğrettikleriyle anıldı

Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu Sarıgazi’de 17 Aralık akşamı, kendi şiirleriyle, düşleriyle, öğrettikleriyle anıldı. Anma, Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu nezdinde tüm devrim şehitleri için yapılan saygı duruşu ile başladı. Devamında yaşanan süreç ve onlardan öğrendiklerimizle bu saldırgan, çürümüş düzeni nasıl alaşağı edeceğimiz tartışıldı. Ortakların şiirleri ve marşlarla anma sonlandırıldı.

Gazi Mahallesi’nde polis ablukası altında Bekir ve Serkan anıldı

Gazi mahallesinde Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu 24 Aralık günü anıldı. Anma etkinliği açılış konuşması ve saygı duruşu ile başladı. Ardından sinevizyon gösterimiyle devam etti. Abluka altındaki mahallede etkinliğin gerçekleştirildiği esnada polis kafeleri, kahveleri bastı. Üç kişiden fazla yanyana gördüğü herkese saldıran polis, keyfi gözaltı yaparak insanların bir araya gelmesini dahi engellemeye çalıştı. Tüm bu koşullar altında etkinlik gerçekleştirildi. Etkinlik AKA-DER adına yapılan konuşmanın ardından şiirlerin okunmasıyla sona erdi.
Aydos ve Zeytinburnu AKA-DER Şubeleri, Taksim Kaldıraç büro, Maltepe Sokak Kültür Merkezi ve üniversite kampüslerinde Kaldıraç okurlarının gerçekleştirdiği anma etkinliklerinde tüm devrim şehitleri anıldı, Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu’nun şiirleri okunarak ve müzik dinletileri yapılarak yaşamları, mücadeleleri anlatıldı.

Ankara’da anma eylemine polis saldırısı

 Sakarya Caddesi’nde 13 Aralık akşamı Kaldıraç, AKA-DER ve Özgür Lise tarafından gerçekleştirilecek anma eylemi OHAL gerekçesi ile polis tarafından engellendi. Sakarya caddesinden AKA-DER Kızılay Şube önüne çekilen anmaya polisi saldırısı yaşandı. Polisin tüm müdahalesine rağmen Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu’nun anmasını yapan Kaldıraç okurları, onların nasıl katledildiğini halka anlatarak anmayı engellemek isteyen devlete ‘bütün katliamların, katlettiğiniz devrimcilerin hesabını tek tek soracağız’ diyerek ‘Bekir Kilerci’ ve ‘Ali Serkan Eroğlu yaşıyor’ sloganları attı.

Kanla sınandık, bir an tereddüt etmedi Bekir

Dernek önünde yapılan anmanın ardından dernekte de bir anma gerçekleştirildi. Anma Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu nezdinde tüm devrim şehitleri adına saygı duruşu ile başladı. ‘Kanla sınandık, bir an tereddüt etmedi Bekir. Kanla sınandık, ‘satmam yoldaşlarımı’ dedi Ali Serkan. Kanla sınadığınız bizlerin gözlerine bakın, iyi bakın, göreceksiniz, hesabımız var.’ diyen AKA-DER, Kaldıraç ve Özgür Lise üyeleri anmada Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu’nun şiirlerini okudu.
Tarihin akışını değiştiremeyeceksiniz, yenileceksiniz!

   Tuzluçayır’da 24 Aralık saat 19.30’da saygı duruşu ile başlayan anma Kaldıraç ve AKA-DER adına yapılan konuşmalar ile devam etti.
Açıklamada ‘Spartaküs’lerden Bedreddin’lere direniş tarihimizin mirasçısı olan Ali Serkan Eroğlu ve Bekir Kilerci’nin yaşamları ve yıldızlara uğurlanışları yolumuzu aydınlatıyor’ denildi.
‘Yoldaşlara verdiğimiz devrim ve sosyalizm sözünü inatla, sabır, bilinç ve kararlılıkla gerçekleştireceğiz’ denilen açıklama, ‘Tarihin akışını değiştiremeyeceksiniz, yenileceksiniz!’ denilerek bitirildi.

Bekir Kilerci’nin öyküleri oyunlaştırıldı

Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu katledilişlerinin 19. Yılında Ankara’da AKA-DER Mamak Şube tarafından, Bekir Kilerci’nin öykülerinden uyarlanan tiyatro oyunu ile anıldı.
Mamak AKA-DER’in ‘Zafer Şafakta Dövüşenlerin Olacak’ şiarı ile Bekir Kilerci’nin ‘Toplantı ya da küçük bir zafer’, ‘Aşkta kuşkuya yer yok’ ve ‘Mustafayı ısıtmak’ öykülerinden uyarladığı tek perdelik tiyatro gösterimi ile anma etkinliği düzenledi.

AKA-DER Mamak Şube’de Ali Serkan Eroğlu anısına satranç turnuvası

25 Aralık’ta AKA-DER Mamak Şube’de Ali Serkan Eroğlu anısına gerçekleştirilen 7’den 70’e satranç turnuvası Ali Serkan Eroğlu’nun devrimci kişiliği ve mücadelesinin anlatıldığı konuşmalarla başladı. El yapımı satranç takımlarının yapım aşamasının anlatıldığı belgesel gösteriminin izlenmesinden sonra turnuvaya geçildi. Birinciliği iki kişinin paylaştığı turnuva sonunda satranç kurs ve etkinliklerinin devam etmesine karar verildi.

Antakya’da yoldaşların bayrağını yükselteceğiz

     18 Aralık’ta gerçekleştirilen anma etkinliği devrim şehitleri için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
Antakya Kaldıraç temsilcisinin, ana teması “Örgütlenerek büyüyoruz, direnerek kazanacağız” olan konuşmasında; devletin katliamlarına, baskılarına karşı tarihimizde olduğu gibi şimdi de mücadelenin her alanda sürdürülmesi gerektiği, var olan inancı ve umudumuzu daha da arttırarak, yoldaşlarımızın bize bıraktığı bayrağın yükseltileceği vurgulandı.

      Etkinlik, temsili olarak katılım gösteren Mücadele Birliği’nden devrimcilerin konuşmasıyla devam etti. Mücadele Birliği konuşmasında, Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu nezdinde tüm devrim şehitlerini anmaktan onur duyduklarını ve devrim şehitlerinin mücadeleye ışık tuttuğunu belirtti.

      Etkinlikte Bekir Kilerci’nin yaşamını konu alan bir belgesel gösterimi ve ardından AKA-DER şiir atölyesinin hazırlamış olduğu şiir dinletisinde Bekir Kilerci’nin şiirleri okundu. Kaldırım Müzik Topluluğu’nun müzik dinletisi ile etkinlik sonlandırıldı.

En iyi anma, onların varlığını yeni yüzlerle var etmektir

Kocaeli’de 23 Aralık Cuma gerçekleştirilen anma etkinliği açılış konuşmasının ardından devrim yolundan ölümsüzleşenler için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
Etkinliğin açılış konuşmasında, ‘Onların tarihi katliamsa, bizlerin tarihi de direniştir. Biz milim rüzgarların esmediği günleri de biliriz, demişti bir şiirinde Komutan. Ve sessiz günlere; baskı, şiddet, patlamalara işaret etmişti.Yani şu an yaşadığımız zamanlara. Halkların, emekçilerin, kadınların, devrimcilerin üzerine korku salmaya ve bu şekilde egemenliğini devam ettirmeye çalışıyor. Lakin çok açıktır, bu korku, iktidarı kaybetme korkusudur’ denildi.
Açılış konuşmasının ardından Kaldıraç adına yapılan konuşmada:
‘Komutan Bekir, rüzgarın karşıdan estiği, devimciliğin ahmaklık olarak pompalandığı, her türlü ideolojik dezenformasyonların olduğu ve sosyalizmden dönmenin göklere çıkarıldığı bir dönemde atıldı kavgaya. Ali Serkan ise tertemiz yüreğiyle omuz verdi ortağına. Tıpkı kendi geleceğini emekçi halkların geleceğine bağlayan toprağa düşen binlerce devrimci gibi. Bugün onların yaşamlarına bakarak kendimizi, yaşamımızı sorgulamamız, direnişi büyütmek için daha fazla sorumluluk almamız devrimci bir zorunluktur. Ortaklarımız nezdinde ve devrim yolundan ölümsüzleşenlere yaraşan en iyi anma, onların varlığını yeni bedenler, yeni yüzlerle var etmektir. Tarihimizden , bugünümüzden öğrenerek, örgütlenerek yürüyeceğiz’ denildi.

İstanbul Üniversitesi’nde Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu anması

      İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi kantininde 22 Aralık’ta Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu anıldı, şiirler okundu. Özel güvenlik ve polis etkinliği engellemeye çalışsa da öğrencilerin kararlılığı üzerine geri adım atmak zorunda kaldı.

Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu Mersin’de Anıldı

     18 Aralık’ta devrim şehitleri için saygı duruşu ile başlayan anma etkinliği Bekir Kilerci’nin hayatını anlatan belgesel gösterimi ve ardından ‘Savaşçının Türküsü’ isimli oyun ile devam etti. Son olarak Grup Mukavemet’in marşları ve şiirler ile anma etkinliği sonlandırıldı.

Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu’nu anmak isteyenlere gözaltı

Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu’nun ölüm yıl dönümlerinde İzmir Konak’ta ve Antakya Serinyol’da afiş asan 6 Kaldıraç okuru gözaltına alındı.

Burhanettin Akdoğdu ve Ali Serkan Eroğlu İzmir’de Anıldı

   19. yılında ölümsüzlüğe uğurladığımız ortaklarımızı İzmir’in çeşitli yerlerinde gerçekleştirdiğimiz çalışmalar ve etkinliklerle andık. Anma çalışmalarımız boyunca İzmir’in çeşitli bölgelerinde pankart, afiş, stant ve bülten dağıtım çalışmaları gerçekleşti.

    Menemen: 18 Aralık Menemen Eğitim-Sen’de gerçekleştirilecek anma etkinliği için bölge geneline afiş ve yazılama çalışması gerçekleştirildi. Anma etkinliği günü Kayseri saldırısında hayatını kaybeden askerlerden birinin cenaze töreni olması bahanesi ile etkinliğimiz İzmir emniyeti tarafından linç ederler diyerek tehdit edildi. Eğitim-Sen binasında yapacağımız etkinliğimizin öncesinde, Eğitim-Sen temsilcileri defalarca aranarak tehdit edilmiş ve Menemen’den kalkan asker cenazesi bahane edilerek, polis tarafından “güvenliğinizi alamayız” denilerek açıkça faşist saldırıyla tehdit edilmişlerdir. Devlet eliyle yükseltilen milliyetçiliğin yanı sıra HDP başta olmak üzere birçok kuruma yapılan faşist saldırılardan etkilenen ve tehdit karşısında anmadan yaklaşık 1 saat önce bizlere ulaşarak “kurumun güvenliği” konusuna endişe yaşadıklarını belirten Eğitim-Sen Menemen temsilcileri, anmayı ertelememizi veya iptal etmemizi istemişlerdir. Tüm ısrarlarımıza rağmen kurumun güvenliğinin olmayacağı gerekçesiyle etkinlik için binayı kullanamayacağımızı belirtmişlerdir. Görüşmeler sonucunda anmamız iptal edilmiştir.

Güzeltepe: 20 Aralık günü Güzeltepe Alevi Yol derneğinde gerçekleştireceğimiz anma için mahalle genelinde ev ziyaretleri, ozalit çalışmaları ve yazılama çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Anma etkinliğimiz 20 Aralık Salı günü saat: 22.00’da saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşu sırasında Şafak Yıldız’ın Komutan Bekir’e yazdığı “Yoldaş’a” şiirini okuduk. Ardından gerçekleştirdiğimiz konuşmalarda, ortakların yaşamları, katledilişleri, bize öğrettiklerini anlatıp, sürece dair, devletin katliam tarihine karşılık direniş tarihimiz vurgulandı. İçinden geçtiğimiz sürecin karamsarlığa yol açmamasını, örgütlü gücümüze güvenerek bu ablukayı dağıtacağımızı, insalık tarihini direnenlerin yazacağını anlattık. Serkan ortağın “zifiri” şiiri ve bağlama dinletisi ile Komutan Bekir’in “Ana kayıp oğlundan mektup var” şiirlerini okuduk.
Sürece ve ortaklara dair hazırladğımız kısa belgesel gösterimi gerçekleştirdik. Etkinlik boyunca bizlere destek veren Güzeltepe halkı, Halkevi, DGB, Mücadele Birliği ve HDP’nin katılımı ile anma etkinliğimiz güç bulmuş oldu. Saat 21:30’ da son bulan etkinliğimiz Kaldıraç dergisi adına yapılan konuşma ile son buldu.

Merkezi anma: Yoldaşlarımızın ölüm yıldönümünde İzmir Merkezinde başta, Konak, Alsancak olmak üzere pankart çalışması, afiş çalışması gerçekleştirildi. 23 Aralık Cuma günü İzmir Kaldıraç büroda gerçekleşen anmada Ali Serkan Eroğlu’nun Duvara Karşı Tiyatro Topluluğundan arkadaşlarının da katıldığı etkinlik saygı duruşu ile başladı.
Duvara Karşı Tiyatro Topluluğundan Vedat Kuşku, Ali Serkan ve Burhanettin Akdoğdu yoldaşlarımızın yaşamlarını ve bizlere bıraktığı mirası ile ilgili söyleşi gerçekleştirildi. Ortaklarımızın şiirlerinin okunduğu anma yapılan açıklamalarla son buldu.

Ali Fuat Eroğlu’na özgürlük

   Bekir Kilerci ve Ali Serkan Eroğlu’nu anma etkinlikleri kapsamında İzmir’de 15 Aralık günü afişleme yaparken, afişlerde bulunan İbrahim Kaypakkaya ve Mahir Çayan fotoğrafları gerekçe gösterilerek gözaltına alınan ve ‘Terör örgütü propagandası’ yaptığı iddia edilerek tutuklanan Aydın Adnan Menderes Üniversitesi öğrencisi Ali Fuat Eroğlu için İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi’nde 20 Aralık’ta basın açıklaması düzenlendi.

    İHD İzmir Şubesi’nde yapılan basın toplantısına Kaldıraç dergisi temsilcilerinin yanı sıra çeşitli siyasi parti, kitle örgütü temsilcileri ile Ali Fuat Eroğlu’nun ailesi katıldı.

     Kaldıraç dergisi adına basına açıklama yapan Begüm Ateş, ‘Hazırlanan iddianame ile Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya, Burhanettin Akdoğdu ve Ali Serkan Eroğlu fotoğrafları çeşitli örgütlere bağlanmış ve savcı tarafından tutuklama talebi ile mahkemeye sevk edilmiştir. Çıkarıldıkları mahkemede ise okurumuz Sibel Yaşar serbest bırakılırken Ali Fuat Eroğlu tutuklanarak Kırıklar F tipi hapishanesine gönderilmiştir’ dedi.

     Ateş, ‘İzmir Emniyeti 30 Mart 2015’te Mahir Çayan ve yoldaşlarını anan Kaldıraç okurlarına aynı fezlekeleri hazırlamış ve örgüt propagandasından soruşturma açmıştır. İnsanlığa dair tüm tarihi yok etmeye ve üstünü örtmeye çalışanlar bu sefer de başaramayacak. Ne baskılarınız, ne gözaltılarınız ne de tutuklamalarınız bizleri durduramayacaktır’ dedi.

     Açıklamada, ‘Bugün Ankara’nın göbeğinden tüm dünyanın gözü önünde Ethem Sarısülük’ü öldüren katil Ahmet Şahbaz 10.000 lira kefaletle serbest bırakılırken başka bir dünya mümkün diyenlerin tutuklanması şaşırtıcı değildir’ denildi.

     Ali Fuat Eroğlu’nun babası Cafer Eroğlu da oğlunun kötü bir şey yapmadığını ve halk için mücadele ettiğini vurgulayarak, devrimci bir çocuk yetiştirdiği için oğlu ile gurur duyduğunu söyledi.

Ali Fuat Eroğlu’nun ailesi ziyaret edildi

    Anma çalışmalarında tutuklanan okurumuz Ali Fuat Eroğlu’nun İzmir’deki ailesini 24 Aralık’ta Ali Serkan Eroğlu’nun mezarı başında yapılan anmanın ardından İstanbul, Ankara ve İzmir’den gelen okurlarımız ziyaret etti.

                                                                                                                                            Kaynak: Direnişteyiz.org, 25 Aralık 2016