İHD’den Marmara Cezaevleri üç aylık raporu: En az 3 bin 608 ihlal yaşandı

İHD İstanbul Şubesi, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair açıkladığı 3 aylık raporunda, 21 cezaevinde en az 3 bin 608 ihlalin yaşandığını kaydetti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Marmara Bölgesi’nde bulunan cezaevlerinin yanı sıra birçok cezaevinde yaşanan ihlallere ilişkin hazırladıkları Ocak, Şubat ve Mart ayı hak ihlalleri raporunu Taksim’de bulunan dernek binalarında basın toplantısıyla açıkladı.

En çok baskıyı siyasi tutsaklar görüyor

Rapora göre Tekirdağ 1 ve 2 No’lu F Tipi cezaevlerinden 49 başvuru yapıldı. Bunun yanı sıra en yüksek başvurunun olduğu cezaevlerinin başında Maltepe 1 ve 2 No’lu L Tipi Cezaevi, Edirne F Tipi Cezaevi’nden, Silivri ve Kandıra’dan toplam 91 başvuru olurken, diğer cezaevlerinden ise 46 başvuru yansıdı. Raporda ihlallere en çok siyasi tutsakların maruz kaldığı ifade edildi. Raporda politik tutukluların 166 başvurusu yer alırken, adli tutukluların ise 20 başvurusu yansıdı.

Tecrit dayatılıyor

Bunun yanı sıra salgın nedeniyle bütün sosyal haklara getirilen kısıtlamaların hâlen devam ettiğine dikkat çeken Yoleri, “Tecrit ve izolasyon derinleşmiş, kalıcı hale getirilmiştir. Covid salgını sürecinde yaşanan hastane randevularının iptali, kelepçeli muayene ve olumsuz karantina uygulamaları nedeniyle hastaneye sevkler ve tedaviye erişimde yaşanan sorunlar hasta mahpusların yaşamlarını yitirmelerini hızlandırmıştır. Görüşlere getirilen kısıtlamalar artarak devam etmiş, ayda dört kez olan kapalı görüş ikiye, ayda bir kez bir saat olan açık görüş yarım saate düşürülmüştür. Hasta mahpuslara halen yeterli beslenme sağlanmamaktadır. Hücre ve üst aramalarında gardiyanlar maske ve eldiven kullanmamakta, mesafeyi korumamakta, uyarıda ya da itirazda bulunan mahpuslara disiplin soruşturmaları başlatılmaktadır” açıklamasını yaptı.

Çıplak arama suçu işleniyor

Tutsakların maske takma zorunluluğu olduğunu ancak gardiyanların maskesiz olduğunu ve bu nedenle tutsakların sağlıklarını tehlikeye attığını dile getiren Yoleri; “Bu dönemde en yoğun yaşanan sorunlardan biri de çıplak arama uygulaması ve arama sırasında mahpusun ağzının içine bakılmak istenmesi olmuştur. Çıplak aramayı kabul etmeyen mahpuslara işkence edilerek, giysileri parçalanarak zorla çıkarılmış, mahpuslardan diz çökmesi istenmiş bunu kabul etmeyen mahpuslar saldırıya uğramış, hapishanenin kamera olmayan bölümlerinde işkence yapılmıştır. Mahpuslar karantina uygulaması adı altında tek başlarına hücrelere konularak aylarca buralarda tek başına bırakılmış, sistematik bir uygulama olan tecrit uygulaması ağırlaştırılmıştır. Ayrıca, mahpuslara görevli memura direnmekten davalar açılmış, mahpusun yaptığı şikayetlere ise ‘kovuşturmaya yer yoktur’ cevabı verilmiş, dosyalar kapatılmıştır” diye aktarımda bulundu.

Tahliyeler engelleniyor

Tahliye edilmesi gereken tutsakların “iyi hâli yok” denilerek tahliye edilmediğini belirten Yoleri; “Mahpusların hangi koğuşta kaldıkları, görüşçülerinin kimler olduğu, kimin para yatırdığı, okuduğu kitaplar, halay çekmesi, kutlama ya da anmaya katılması, türkü söylemesi vb. durumlar dahi iyi hâl değerlendirmesi sırasında ölçüt olarak kullanılmakta, mahpusun tahliyesi verilen olumsuz raporlarla engellenmektedir” diye kaydetti.

Süreli ve süresiz yayınlar verilmiyor

Söz konusu cezaevlerinde disiplin cezalarının devam ettiğini, süreli ve süresiz yayınların hâlâ verilmediğini, birçok kitabın yasaklı olduğunu paylaşan Yoleri, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mektup yasakları, resmi kurumlara yazılan yazılar ve suç duyurusu dilekçelerinin gönderilmemesi, sohbet ve spor haklarının kullandırılmaması, hücre havalandırmalarından yeterince yararlanamamaları, hapishane kantinlerinde fahiş fiyat, çeşit azlığı, sadece belli markaların bulunması, bazı ihtiyaç malzemelerinin kantinde satışının yasak olması ve bu ihtiyaçların dış kantinden karşılanmaması sorunları devam etmektedir.”

İHD avukatlarının edindiği bilgi, derneğe yapılan başvuru ile basın taraması sonucu hazırlanan raporda, Silivri Kampüs Cezaevleri, Tekirdağ 1 ve 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi, Edirne F Tipi, Kandıra F Tipi, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi, Gebze Kadın Kapalı Cezaevi, Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi, Maltepe 2 ve 3 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi, Maltepe 1 Nolu T Tipi Cezaevi, Manisa T Tipi Kapalı Cezaevi, Kocaeli 2 No’lu T Tipi, Sinop E Tipi, Van T Tipi, Tarsus 2 No’lu T Tipi, Şakran 4 No’lu T Tipi, Erzincan T Tipi, Kırklareli E Tipi, Alanya L Tipi, Urfa T Tipi, Denizli T Tipi, Düzce T Tipi ve Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nden yansıyan ihlaller yer aldı. Raporda, toplamda 21 cezaevinden 186 başvuru yer aldı.

Rapora göre en çok ihlalin yaşandığı alan ise işkence ve kötü muamele oldu. İHD’ye yapılan başvurulara göre, en az 71 darp ve işkence, 81 kötü muamele, 30 hücre cezası, 40 çıplak arama, 21 süngerli hücreye koyma, 87 psikolojik baskı, 50 onur kırıcı davranış, 9 ölümle tehdit, 35 arama ve kitap dağıtımı ve 22 tehdit vakası yaşandı. Bunun yanı sıra raporda sağlık alanında yaşanan ihlaller de yer aldı. Rapora göre, en az 43 defa hastaneye götürülmeme, 35 revire götürülmeme, 3 ameliyat ertelemesi, 2 kemoterapiye götürmeme, 21 diyet yemeğinin verilmemesi, 24 kelepçeli muayene, 17 jandarmanın muayene sırasında odadan çıkmaması ihlali yaşandı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz