Baskı ve tehditleriniz bu çürümüş düzeni kurtaramaz…

22 Ocak Çarşamba günü, İHD İstanbul Şubesi’nde bir basın toplantısı ile dergi okurumuz Alican Aygün’e yönelik baskı ve tehditleri teşhir ederek, son verilmesi çağrısı yapıldı.

Kendisi de bir işçi olan ve işçi sınıfının kurtuluşu için mücadele eden Kaldıraç okuru Alican Aygün’ün, 2019 yılının Temmuz ayından bu yana sivil polislerin baskı ve tehditleri ile karşılaştığını söyleyen Kaldıraç dergisi yazı işleri müdürü Ülkü Gündoğdu, baskı ve tehditlerin eşit, özgür, adil, sömürüsüz bir yaşam mücadelesini engelleyemeyeceğini ifade etti.

Polisin tehditleri ile karşılaşan Alican Aygün ise, Temmuz 2019’da, Sarıyer Armutlu’da bir işçi arkadaşı ile yaptığı sohbet sonrası, mahalleden ayrılırken aracının polis olduklarını söyleyen üç kişi tarafından önünün kesilerek durdurulduğunu, kendisine ve arkadaşına dair çalıştıkları iş, oturdukları yerlerle ilgili bilgiler verip, kendisini tanıdıklarını söyleyerek tehdit edildiğini ifade etti. Sonraki günlerde aynı polislerin İstinye’deki işyerinin önünde araba içinde bekleyerek tacizlerini sürdürdüklerini, son olarak 20 Aralık 2019’da oturduğu yer olan Gazi Mahallesi’nde, evinin sokağında transit bir minibüsten inen aynı polislerce yolunun kesilerek tehditlerin devam ettiğini söyledi. Kendisine dair her şeyi bildiklerini, isterlerse 20 yıl yatırabileceklerini, çoluğu çocuğu olduğunu, aklını başına alması ve zorluk çıkartmaması gerektiği gibi cümlelerle tehdit edildiğini ifade etti.

Kaldıraç’ın konuya dair açıklaması…

Basına ve halklarımıza…

Baskı ve tehditleriniz bu çürümüş düzeni kurtaramaz…

Tüm dünya, emeği ile yaşayan işçi-emekçilerin, ezilen halkların baskı altında sömürüsü ile var olan kapitalist-emperyalist düzene karşı isyanlarla çalkalanıyor.

Sömürü ve zulüm düzeninin sahiplerinin iktidarı, dünyanın dört bir yanında sorgulanıyor. Emeği ile yaşayan insanlar, bu çürümüş düzene karşı, “Artık yeter!” diyerek isyan ediyor.

Egemenlerin bu haklı isyanlara yanıtı, korkutmak ve sindirmek için baskı ve şiddeti daha da arttırmak oluyor. Ama bu da egemenlere çare olamıyor, olmayacak.

Tüm dünyada olduğu gibi, bu topraklarda da sermaye sınıfı, onun devleti, kolluk güçleri aynı şekilde, bu düzene karşı mücadele eden devrimcileri, işçileri, halkları, öğrencileri, gazetecileri, siyasetçileri, akademisyenleri, kadınları velhasıl muhalefet eden herkesi daha fazla baskı ile, şiddet ile korkutmaya, sindirmeye çalışıyor. Kendi korkularını, insanca ve onurlu bir yaşam isteyen bizlere bulaştırmak istiyorlar.

Nafiledir!..

Taciz, tecavüz, işçi cinayetleri, kadın cinayetleri, doğanın yağmalanması, savaş, işsizlik, yoksulluk, geleceksizlik dışında bu topluma, insanlığa vaat edeceği hiçbir şeyi kalmamış kapitalist düzenin sahipleri ne yaparlarsa yapsınlar, kendilerini kurtaramayacaklar.

Bir işçi olan ve işçi sınıfının kurutuluşu mücadelesini yürüten okurumuz Alican Aygün, 2019 Temmuz ayından bu yana sivil polislerce baskı ve tehditlerle karşılaşmaktadır.

2019’un Temmuz ayında Sarıyer Armutlu Mahallesi’nde, bir işçi arkadaşı ile görüştükten sonra, aracı ile giderken sivil bir polis aracı ile yolu kesilmiş, arabadan indirilerek tehdit edilmiştir. Takip eden günlerde, çalıştığı işyerinin önünde araba içinde bekleyerek tacizlerine devam etmişlerdir.

Son olarak, 20 Aralık 2019’da, yaşadığı yer olan Gazi Mahallesi’nde, evinin sokağında yolu kesilerek tehdit edilmiştir. İsterlerse 20 yıl yatırabileceklerini, çoluğu çocuğu olduğunu, zorluk çıkarmaması gerektiğini söyleyerek tehdit etmiş, daha sonra yine görüşeceklerini söyleyerek bırakmışlardır.

Bu tehditler ne ilktir ne de son olacaktır. Ama bu çürümüş düzenin sahiplerinin bilmesi gereken de, sömürü ve zulüm sürdükçe, eşit, özgür, adil, sömürüsüz bir yaşam mücadelesi de sürecektir.

Okurumuz Alican Aygün’ün başına gelecek her şeyden İstanbul Emniyeti, Valilik ve bu devleti yönetenler sorumludur.

Okurumuza yönelik baskı ve tehditlere son verin.