Barış Bloku:”Saray’ın savaşına karşı acil barış”

AKP’nin savaş politikalarına, asker ve gerilla ölümlerine, baskılara “artık yeter” diyen ve barışı savunan binlerce kişi Bakırköy’de buluştu.

Miting emek, demokrasi ve  barış mücadelesinde kaybedilen canlar için 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı. Serapool işçilerinin de katıldığı mitingde Haluk Tolga İlhan ve Rojda sahne aldı. Mitinge HDP Milletvekilleri Selma Irmak, Turgut Öker, Pervin Buldan, Sezai Temelli, Filiz Kerestecioğlu, Hüda Kaya, Garo Paylan ve HDK Eşsözcüsü Sebahat Tuncel katıldı.

ANNELER SAVAŞ DEĞİL BARIŞ İSTİYOR

Barış Bloku Eş Sözcüsü Nuray Sancar ilk olarak konuşma yaptı. Sancar barış için birarada olanların sesini sözünü savunmak için buluştuklarını söyledi. Sancar Vietnam işgalinde de, Irak işgalinde miting alanlarında olduklarını belirterek “Yine buradayız. Milyonların mücadeleleriyle mücadelemiz kardeştir. Onun için buradayız. Halklar, emekçiler, açlık grevindeki tutsaklar, yerinden yurdundan edilen bebekler, bedenleri bombalarla parçalanan çocuklar için buradayız. 6-7 Eylül olayları gibi ‘katliamlar kıyımlar sürgünler yurtsuzlaştırma yaşanmasın’ diye burada olacağız” dedi.  Bölgede çatışma ve operasyonlar sonucu hemen hergün sivillerin öldüğünü söyleyen Nuray Sancar şöyle konuştu: Sivil halk keskin nişancıların ve bombaların hedefi oluyor. Savaşı kanıksatmaya ve alıştırılmaya çalışıyorlar. Verdiği oy için bir halk cezalandırılıyor. Müzakareler sona erdirildi çünkü korkuyorlar. Dişlerle, tırnaklarla verılen mücadeleden korkuyorlar. Türkiye halklarının emekçilerinin mücadeleye duydugu sempatiden korkuyorlar. Onun için emperyalist güçlerle anlaşıyorlar. Bu yaptıklarıyla 90’lı yıllara götürmeye çalışıyorlar. Ancak duvara çarptı. Çünkü ölen asklerlerin aileleri bu yalanı yutmadı. Sarayın saltanatı için evlatlarının öldüğünü gördü. Anneler, savaş değil barış istediğini haykırdı. Kimsenin istemediği bu savaşı yaptırmayacağız. Biz güçlüyüz. Rüzgar halktan yana esiyor. Ortadogu’da bir daha savaş yaptırmayacağız. Derhal çatışmasızlıga geri dönülsün, İmralı’daki tecrit kaldırılsın ve müzakerelere devam edilsin. Acil barış ve demokrasi istiyoruz. Hep birlikte mücadele edelim, çünkü savaş değil barış istiyoruz.

SAVAŞ AÇAN İKTİDAR AYAKTA KALAMAZ

DİSK Genel Başkanı Kani Beko: 7 Haziran’da amacına ulaşamayan ve ülkeyi ateşe atan Saray’dan elbet bir gün hesap soracağız. Savaş, darbe, baskı ve kanla, sandıkta kazanamadıgını kazanmaya çalışıyor. Buna izin vermeyeceğiz. ‘Savaş çıkardı’ dıye ona tesim olmayacağız. 7 Haziran’daki irade ortada. Sen başkan olamayacaksın, yeter artık! Bu toprakların ınsanları olarak kişisel ıhtırasların ugruna ülkeyi ateşe sürükleme. Halkına savaş açan iktidar dünyanın hiçbir yerinde ayakta kalamadıgı gibi sen de ayakta kalamayacaksın. DİSK, KESK, TMMOB ile beraber geçen hafta Hakkari’deydik. Barış iradesini gözlerimizle gördük. Halkın iradesine bombalarla yanıt vermek kımseye yakışmaz. Görmeye gözler görsün, bu halk savaş değil barış istiyor.

GEZİ VE KOBANÊ RUHUYLA SAVAŞI DURDURACAĞIZ

KESK Eş Genel Başkanı: Lami Özgen: Ortak talebimiz bir arada ortakça yaşamdır. Bunun yolunun onurlu bir barıştan geçtiğini KESK yıllardır ifade ediyor. Kürt sorununun barışçıl çözümünün müzakere yoluyla hayata geçmesi gerektiğini söylüyoruz. Söylemeye de devam ediyoruz. Barışın proğramı çizilmişti. Cumhurbaşkanı ve AKP, savaşla, kaosla, ölümlerle bozmak istediler. Ama bir kez daha sesleniyorz. 35 yıldır çatışma ve savaştan hiçbir iktidar çıkar sağlayamadı. Bunda kim ısrar edderse yok olacaklardır. O yüzden bu savaşı durdurun. Gezi ve Kobanê ruhuyla bu savaşa karşı duracağız. Ortak yaşamı sağlayacağız.

KAN ÜZERİNDEN İKTİDARINI KURMAYA ÇALIŞIYOR

TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı: Bugün biz bu ülkede barış gününüz kutlu olsun diyebiliyor muyuz? Ülkemiz yeniden yangın yerine döndü. Onlarca gencimiz, çocuğumuz ölüyor. ABD Ortadoğu’yu kan gölüne çevirdi. En çok kadınlarımız, çocuklarımız ölüyor. Kan ve gözyaşı üzerinden iktidarlarını kurmaya çalışıyorlar. Biz Saray’a dur demeyecek miyiz? Biz biliyoruz bu coğrafyada barışı savunmak ‘kahrolsun ABD emperyalizi’ demekten geçer. Barışı savunmak emeğin yanında saf tutmaktan geçer. Saray’ın saltanatını alt etmekten geçer. Bu ülkede barış eşit özgür ve demokratik bir Türkiye ile mümkündür.

BİZ ALEVİLER KİMSENİN ASKERİ OLMAYACAĞIZ

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Baki Düzgün: Biz Alevilerin barış ısrarı, inancımızın temel taşı olmuştur. Ölümler ard arda gelmekte çocukların cesetleri sahillerde toplanmaktadır. Parlementodan savaş tezkereleri jet hızıyla geçmektedir. Bir kez daha haykırıyoruz barış barış barış…Biz Aleviler kimsenin askeri olmayacağız! Bu nedenle savaşa engel olmak için bedenlerimizi siper etmek siyasal sosyal ve insanlık görevimizdir.

SAVAŞ EN BÜYÜK HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR

TTB Merkez Monseyi 2. Başkanı Prof Dr Raşit Tükel:

Suriye ve Irak savaşı bölgemizi kan gölüne çevirdi. Ülkede milyonlarca sığınmacı yaşam mücadelesi veriyor. Biz parçalanmıs cesetler görmek ıstemıyoruz. Savaşlar insan elıyle yaratılan en büyük halk sağlığı sorunudur. Sadece bu kusaklar değil, gelecek kusaklarda etkılenıyor. Bölgedeki çatışma ortamı sahada çalışanları da vuruyor. Geçen hafta, bir hekim, bir hemşire ve bir eczacı yoğun çatışmaların yaşandığı yerlerde öldürüldüler. Sağlık çalışanlarımızın hizmet etmeleri engelleniyor. Fiziksel şiddete maruz kalıyorlar. Bölgedeki hastaneler saldırıya ugruyor. Yaralılara müdahaleye izin verilmiyor. Yetkililere yaşam hakkının temini için halkın sağlık kuruluşlarına götürülmesi gerektigini hatırlatıyoruz. Hepimiz için çözüm, barış ve demokrasiden geçmekte, savaşa hayır barış hemen şimdi.

BARIŞ HEMEN!

Asker annesi: Bu savaşı istemiyorum Barış çağrısına ses verin. Bizim Türk Kürt hiç bir sorunumuz yok. Kardeşin kardeşine katletmesine karşıyız. Barış istiyoruz. Barış hemen diyoruz.

6-7 EYLÜL POGROMU DA UNUTULMADI

6-7 Eylül Pogromu’nun 60. yıldönümü dolayısıyla, mitingde “6-7Eylül Pogromu’nu Unutmayacağız” dövizleri de dikkat çekti.

ZALİMLERİN ZULMÜNÜ YENMEK İÇİN EL ELE VERMELİYİZ

HDP Şırnak Milletvekili Selma Irmak: Bu ülkede çok büyük günahlar işlendi. 6-7 Eylül bu günahlardan sadece birisidir. Hala bu günahla yüzleşilmemiştir. 6-7 Eylül, Cizre’de, Suriçi’nde, Yüksekova’da ve Lice’de sürmekte. Kürdistan halkı topraklarından edilip öldürülüyor. 6-7 Eylül’den utanmayıp her gün yaşatanlar, bir çocuk cenazesinden utanırlar mı? Hayır. Çünkü utanmazlar. Ülkede hepimiz barış istiyoruz. Savaşa ve faşizme geçit vermek istemiyoruz. O halde biz de savaşı çıkaranlar kadar cesur olmalıyız. Sizlere gezi ruhu ile sesleniyorum. Kürdistan Gezi’nin ta kendisidir. Türkiye Halkları Kürdistan’ın sesini duymak ve ayağa kalkmak zorundadır. Zalimlerin zulmunu yenmek için elele vermek zorundayız.

Mitingde son olarak kadınlar adına konuşan Avukat Züleyha Gülüm de, “Saray’ın savaşında kadınlar katlediliyor. Bizden beklenen savaşın destekçisi olmamız. Bizlerden erkek savaşı destekleyeceğimizi bekliyorlar. Oysa biz savaşa karşı susmuyoruz, direniyoruz. Çünkü biliyoruz, barışa ihtiyacımız var” dedi.

direnisteyiz.net, Evrensel