Şirket Değil Üniversite!

Bundan iki yıl önce, 161 taşeron işçinin Koç Üniversitesi’nde işten atılmasıyla başlayan “Nisan Direnişi” taşeron işçileri, akademisyenleri ve öğrencileri bir araya getirmiş, bir hafta süren direnişin ardından işçiler yeni taşeron firmayla işe iade edilmişlerdi. Nisan Direnişi’nin ikinci senesinde bir kez daha bir araya gelen üniversite bileşenleri, üniversitede işçilerin, akademik kadronun ve asistanların üstünde gün geçtikçe artan baskılara, iş güvencesizliğine ve öğretim kalitesindeki düşüşe karşı bir eylem gerçekleştirdiler.

2 Nisan’da 17.00’de 500’e yakın kişinin katılımıyla üniversite yerleşkesi içinde “İşten çıkarmalara hayır” pankartı eşliğinde yürüyüşle başlayan eylem boyunca “Müşteri değil, öğrenciyiz”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Taşerona hayır, bu kadro bizim” sloganları atıldı. Rektörlük binası ve yurtlardan geçerek kapıya ulaşan kitleyi kapıda 18 farklı demokratik kitle örgütünün temsilcileri alkışlar ve sloganlarla karşıladı. Burada Koç Üniversiteliler Dayanışması tarafından okunan basın açıklamasında üniversite yönetiminin birçok öğretim üyesine “sözde” performans kriterlerine dayanarak sözleşmelerini yenilemediği, okutmanlara statülerini ve maaşlarını değiştiren sözleşmeler dayattığı, yüksek lisans ve doktora öğrencilerini sigortasız ve güvencesiz çalışmaya mahkum ettiği belirtildi.

Asistanların eğitimlerine devam ederken aynı zamanda tanımsız akademik ve idari işler de yapmak zorunda bırakıldığına değinen dayanışma, asistanların son birkaç yıldır maaşlarında artış yapılmadığını belirterek, yüksek lisans öğrencilerine verilen maaşların ise tamamen ortadan kaldırıldığını söyledi.

Açıklamada yönetimin iki sene önce Taşeron İzleme Kurulu’nu tanıyacağına söz vermesine rağmen, hem bu sözünü tutmadığı hem de işçiler üzerindeki iş yükünü arttırdığı vurgulanırken, üniversitede işten çıkarmaların da devam ettiği belirtildi. Ayrıca güvencesiz çalışma koşullarının eğitim kalitesini düşürdüğü vurgulanarak, “Sizin tepeden inme kararlarınız varsa bizim de gittikçe büyüyen ve güçlenen bir dayanışmamız var. Koç Üniversitesi şirket değil, kamu hizmeti veren bir eğitim kurumudur. Bütün kararlar buna uygun olarak alınmalıdır. Bu temelde, üniversite yönetimini taleplerimizi yerine getirmeye davet ediyoruz” dendi.

Basın açıklamasında ayrıca dayanışmanın talepleri de sıralandı:

  • Tüm üniversite çalışanlarına iş güvencesi sağlansın.
  • Akademik personelin maaş dahil olmak üzere kazanılmış haklarının gasp edilmesine son verilsin.
  • Yüksek lisans ve doktora öğrencilerine sigortalı ve güvenceli çalışma hakkı verilsin.
  • Taşeron işçilerinin işten çıkarılmasına son verilsin. Daha fazla sayıda işçi istihdam edilsin. İşçilerin iş yükü ağırlaştırılmasın.
  • Taşeron İzleme Kurulu üniversite yönetimi tarafından resmen tanınsın.
  • Üniversitemizdeki karar alma süreçleri, tüm bileşenlerin katılımıyla şeffaf ve demokratik bir hale getirilsin.

Toronto ve Amsterdam Üniversiteleri de 2 Nisan Koç Üniversitesi direnişine destek mesajı yolladılar. Basın açıklaması, Toronto, LSE ve Amsterdam üniversitelerini, Türkiye’de benzer sıkıntılar yaşayan diğer vakıf üniversitelerini ve ayrıca İstanbul Üniversitesi’ndeki demokratik seçim mücadelesini selamlayarak sonlandırıldı.

Basın açıklaması ardından, Koç Üniversiteliler’le dayanışmaya gelen demokratik kitle örgütleri de sırasıyla söz aldılar. Yakın zamanda sendikalaştıkları gerekçesiyle işten çıkarılan Koç Holding’e bağlı Divan Pastanesi’nin işçileri de direnen Koç Üniversiteliler’i selamlayanlar arasındaydı.

Konuşmalar ardından çekilen halaylarla sonlanan eylemle üniversite ana giriş kapısına üniversite bileşenlerinin taleplerini yansıtan dövizler ve pankartlar da asıldı.

Eylemde Koç Üniversiteliler Dayanışması’na desteğe gelen demokratik kitle örgütleri şöyle:

ÇHD İSTANBUL, UMUT SEN, Sarıyer Halkevleri, Divan Pastanesi işçileri, Sarıyer HDP, İşçi Demokrasisi Partisi, Öğretim Üyeleri Derneği, VÜEDA, Bilgi Ünivesitesi Sendikalaşma Hareketi, Sarıyer Kent Dayanışması, Köz gazetesi, Eğitim-Sen 6 nolu Üniversiteler Şubesi, Devrimci İşçi Partisi, Birleşik Haziran Hareketi Taşeron Komitesi, VİDA, TİK, Sarıyer AKA-DER, Bilgi Üniversitesi, Plaza Çalışanları Platformu

Koç Üniversiteliler Dayanışması tarafından okunan basın açıklaması metni:

02.04.2015

BASINA ve KAMUOYUNA;

Biz Koç Üniversitesi Bileşenleri bugün 2 Nisan direnişimizin yıldönümünü kutluyoruz. Aradan geçen iki yılda dayanışmamızı büyüttük, güçlendirdik. Ama yaşadığımız sorunlar ve maruz kaldığımız haksızlıklar da bu süre içinde çoğaldı, büyüdü.

Koç Üniversitesi yönetimi birçok öğretim üyesinin sözleşmesinin performans kriterlerine dayanarak yenilenmeyeceğini duyurdu. Ancak, söz konusu kriterleri açıklamadı. Hocalarımız şeffaf olmayan, tepeden inme kararlarla işten çıkarılıyor.

Koç Üniversitesi yönetimi, okutmanların üzerinde baskı kuruyor. Üniversitenin ders yükünün büyük kısmını üstlenen okutmanlarımıza hem statülerini hem de maaşlarını değiştiren sözleşmeler dayatılıyor.

Koç Üniversitesi yönetimi yüksek lisans ve doktora öğrencilerini sigortasız ve güvencesiz çalışmaya mahkum ediyor. Bir yandan eğitimlerine devam ederken, diğer yandan da tanımsız akademik ve idari işler yapmakla yükümlü tutulan asistanların son birkaç yıldır maaşlarında artış yapılmıyor. Yüksek lisans öğrencilerine verilen maaşların ise tamamen ortadan kaldırılması planlanıyor. Daha önceden verilen yol ödeneği kesilirken, yüksek lisans öğrencileri ise hem yol hem de yemek ödeneğinden mahrum bırakılıyor.

Koç Üniversitesi, iki yıl önce rektörün altına imzasını attığı Taşeron İzleme Kurulu’nu tanımamakta ısrar ediyor. İşten atılmalar devam ediyor. Yeni işçi istihdam edilmediği için işçi başına düşen iş yükü artıyor.

Bütün bu sorunlar en çok Koç Üniversitesi öğrencilerini etkiliyor. Öğretim üyelerinin, okutmanların ve asistanların içinde bulunduğu güvencesiz çalışma ortamı üniversitede verilen eğitimin niteliğini etkiliyor. Sınıflar her dönem biraz daha kalabalıklaşıyor ve öğrenciler istedikleri derslere kayıt olmakta güçlük çekiyorlar. İşçi sayısının sürekli azalması kampüste verilen temizlik hizmetlerini kesintiye uğratıyor. Yurtların barınma kapasitesi koşullar dikkate alınmadan sürekli artırılıyor. Eğitim, yurt, yemek ve ulaşım ücretleri katlanarak artıyor.

Bu sorunlarımızla ilgili üniversite yönetimine defalarca sunduğumuz toplu dilekçelere ciddi bir yanıt verilmiyor, yaşadığımız sorunlar görmezden geliniyor.

Biz Koç Üniversitesi Bileşenleri olarak diyoruz ki: sizin tepeden inme kararlarınız varsa bizim de gittikçe büyüyen ve güçlenen bir dayanışmamız var. Koç Üniversitesi şirket değil, kamu hizmeti veren bir eğitim kurumudur. Bütün kararlar buna uygun olarak alınmalıdır. Bu temelde, üniversite yönetimini taleplerimizi yerine getirmeye davet ediyoruz.

Tüm üniversite çalışanlarına iş güvencesi sağlansın.

Akademik personelin maaş dâhil olmak üzere kazanılmış haklarının gasp edilmesine son verilsin.

Yüksek lisans ve doktora öğrencilerine sigortalı ve güvenceli çalışma hakkı verilsin.

Taşeron işçilerinin işten çıkarılmasına son verilsin. Daha fazla sayıda işçi istihdam edilsin. İşçilerin iş yükü ağırlaştırılmasın.

Taşeron İzleme Kurulu üniversite yönetimi tarafından resmen tanınsın.

Üniversitemizdeki karar alma süreçleri, tüm bileşenlerin katılımıyla şeffaf ve demokratik bir hale getirilsin.

Sorunlarımız ortak, çözümümüz tek: Üniversite şirket gibi yönetilemez.

Türkiye’deki diğer vakıf üniversitelerinde de benzer sorunların yaşandığını biliyoruz. Sorunlarımız ortak, mücadelemiz ortak, ilk dersimiz dayanışma!

Üniversitelerinde demokratik seçim mücadelesi veren tüm İstanbul Üniversitesi öğrencilerine selam olsun!

Bizle benzer sorunlar yaşayan, mücadeleyi Toronto, Londra ve Amsterdam’da sürdüren arkadaşlarımızın da desteğini aldık. Onlara da selam olsun!

 

Hocalarımızı işten çıkartamazsınız!

Okutmanlarımızın çalışma koşullarını ağırlaştıramazsınız!

Asistanlarımızı sigortasız çalıştıramazsınız!

İşçi arkadaşlarımızı işten çıkartamazsınız!

 

KOÇ ÜNİVERSİTESİ BİLEŞENLERİ