Öyle bir şirket düşünün ki! Türkiye Varlık Yönetimi Anonim Şirketi ve Türkiye Varlık Fonu

Kanun teklifi özeti

“Teklif ile; büyüme oranında artış sağlanması, sermaye piyasalarının büyüme ve derinleşmesinin hızlandırılması, İslami finansman varlıklarının kullanımının yaygınlaştırılması, yapılacak yatırımlarla ek istihdam sağlanması, savunma, havacılık ve yazılım gibi teknoloji yoğun stratejik sektörlerdeki yerli şirketlerin sermaye ve proje bazında desteklenmesi, büyük altyapı projelerine kamu kesimi borcu arttırılmadan finansman sağlanması, katılım finansmanı sektör payının artırılması, arz güvenliğini sağlamak üzere, Türkiye için önem taşıyan doğal gaz ve petrol gibi yurt dışındaki stratejik sektörlere yasal ve bürokratik kısıtlamalara bağlı olmaksızın doğrudan yatırım yapılabilmesi amacıyla Türkiye Varlık Fonunun kurulması öngörülmektedir.”

Nasıl gerekçelendiriliyor:
Kanun teklifini sunanların “gerekçe”leri:

“Başlangıçta kamu kaynakları ve çeşitli fonlardan aktarmalarla oluşturulan Türkiye Varlık Fonu kaynakları, zamanla kendi kaynağını yaratan bir yapıya sahip olabilecektir. Bu çerçevede, ilk aşamada Devlete ait çeşitli fon ve gelirlerin belirli bir yüzdesi alınarak Türkiye Varlık Fonunun kaynaklarını oluşturması planlanmaktadır.
Ulusal Varlık Fonları, kamuya ait çeşitli varlıkların belirli kurumsal yönetim ilkelerine bağlı olarak yönetileceği şekilde düzenlenen özel amaçlı yatırım fonlarıdır. Söz konusu fonlar ile kalkınmanın lokomotifi olan reel sektör yatırımlarına, stratejik sektör, şirket ve projelere uzun vadeli kaynak sağlanması yoluyla kalkınmanın hızlandırılması, ekonomide sürdürülebilir büyüme oranlarının yakalanması ve ekonomik istikrarın sağlanması amaçlanmaktadır.”
Bahsedilen çeşitli fon ve gelirlerin kaynağı
“Bu düzenin kaynağı, emekçilerin primlerinden oluşan İşsizlik Sigortası Fonu (İSF) ve yine emekçilerin, yoksulların, düşük gelirli toplum kesimlerinin vergilerinden oluşan genel bütçedir.”
Aynı zamanda zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve özelleştirilecek kamu kurumlarının varlıkları eklenebilir. Yöne tasarıdan kaynak ve finansmanı ile ilgili şu bilgileri alıyoruz:

“Türkiye Varlık Fonunun kaynakları ve finansman sağlanması
MADDE 4-

1. Türkiye Varlık Fonunun kaynakları;
a. Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından; özelleştirme kapsam ve programında bulunan ve Türkiye Varlık Fonuna devrine karar verilen kuruluş ve varlıklar ile Özelleştirme Fonundan Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasına karar verilen nakit fazlasından,
b. Bakanlar Kurulu tarafından; Türkiye Yarlık Fonuna aktarılmasına veya Şirket tarafından yönetilmesine karar verilen kamu kesimine dair kamu kurum ve kuruluşlarının tasarrufu altında bulunan ihtiyaç fazlası gelir, kaynak ve varlıklardan,
c. Türkiye Varlık Fonu tarafından yurtiçi ve yurtdışı sermaye ve para piyasalarından ilgili mevzuat kapsamında yer alan izin ve onaylar aranmaksızın her türlü yöntemle sağlanan finansman ve kaynaklardan, oluşur.
2. Sermaye piyasası aracı ihraçlarında her bir ihraca özgü olarak Şirketin gerek duyması halinde 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuatta öngörülen yöntemler izlenebilir. Bu durumda 6362 sayılı Kanun çerçevesinde Kurul ücreti ödenmez.
3. Finansman sağlanırken Türkiye Varlık Fonu portföyü üzerinde teminat, rehin, kefalet ve ipotek tesis edilebilir.”

Varlık fonu nedir?

“Ulusal varlık fonu (UVF) cari işlemler fazlası veren ülkelerin yabancı para rezervlerindeki artışın yarattığı bir değerlendirme arayışından doğan bir kavram olup, basit anlamda, bir havuz oluşturan söz konusu rezervlerle finanse edilen devlet kontrolündeki yatırım kurumları olarak tanımlanmaktadır.”
Dünya genelinde fon yapılanmalarının cari işlemler fazlası veren ülkeler tarafından oluşturulduğu belirtiyorlar. 81 ülkenin fon kaynaklarına bakıldığında; bunların 50’sinin genel ağırlığı petrol yanı sıra benzin, maden ve minerallerden oluştuğu görülmektedir. 27 ülkenin fon kaynağı “mal dışı”, 3 ülkenin kamu arazileri, 1 ülkenin ise hükümet kredileri olarak görülmektedir.
Türkiye cari açık veren bir ülke olarak nasıl bir açıklama getiriyor?
“Torba yasa ile Cumhuriyet tarihinin en ölçüsüz, en sermayeperver ve en esnek teşvik istemi getiriliyor. Öngörülen teşvik sisteminin özü “mesele yatırımsa gerisi teferruat” şeklinde özetlenebilir. Türkiye Varlık Fonu ile bir yandan sermayeye yönelik teşvikler öte yandan hükümetin giderek kaynak bulmakta zorlandığı fantastik ve büyük projeler için kaynak bulunması hedefleniyor. Sermayeye yönelik teşvik sisteminde köklü değişiklikler yapılıyor. Bu teşvik isteminin özellikleri şöyle özetlenebilir: Ölçüsüz, denetim dışı, esnek ve cömert. Bu teşvik sistemi Özal’ın bile hayallerini zorluyor.”
“Türkiye cari açık veriyor. Petrol geliri de yok. Elinde yalnızca 35 milyar dolarlık işsizlik fonu var. Bu fon da Devlet iç borçlanma senetlerine yatırılmış durumda. Yani zaten bu fon kullanılıyor.
Diğer kaynaklar, silah sanayini geliştirmek için kurulan Savunma Sanayi Fonu ile özelleştirmelerden kalan paranın toplandığı Özelleştirme Fonu. Ayrıca 45 yaşın altındaki çalışanlardan her ay kesilecek BES primlerinin oluşturacağı kaynak, Karayolları, DSİ, TRT gibi özel bütçeli kuruluşların, kimi KİT’lerin ellerindeki arsa ve binalardan oluşan varlıklarının Özelleştirme İdaresi eliyle satılması olabilir.
Özelleştirme gelirlerinin fona aktarılmasında ortaya çıkan bir çelişki var: ‘’Devlet bir kamu altyapı yatırımını özelleştirecek, gelirini fona aktaracak başka altyapı yatırımlarını destekleyecek.’’ Kaldı ki özelleştirme nereye kadar? KİT’lerin tamamına yakını özelleşti.”
Tasarı/yasayla hedeflenen ne?
“Tasarıyla hedeflenen, daha önceki askeri darbe ve ekonomik kriz dönemlerinden çok daha keskin biçimde devletin üretim süreci ve gelir bölüşümüne -sadece sermaye sınıfının çıkarları lehine olacak biçimde- müdahale etmektir.
Esas olarak devletin sermayeyi teşvik sisteminin “esnekleştirilmesi”ni içeren “Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”yla daha önce hiçbir burjuva hükümetinin cesaret edemediği bir cömertlikle, üretim süreci ve kamusal alan sınırsız biçimde sermayenin sömürüsüne açılmaktadır. Buna göre Ekonomi Koordinasyon Kurulu* tarafından belirlenen yatırım alanları için Bakanlar Kurulu esnek ve özel bir teşvik mekanizması yaratabilecektir.

Özetlersek, Bakanlar Kurulu yetkisinde verilecek bu teşviklerle devlet, patronun her türden vergisini; çalıştırdığı işçinin ücretini, sigorta primini; enerji giderlerini; kredi almaktan doğan yükümlülüklerini üstlenebileceği gibi yatırımlarına ortak olup ve bedelsiz taşınmaz tahsis edebilecektir. Kısacası devlet yoksul, emekçi toplum kesimlerinden topladığı vergilerle patronlara neredeyse “sıfır” maliyetle yatırım ve servet edinme olanağı tanıyacaktır!”
“Bugün uluslararası konjonktür 15 yıl öncesi gibi değildir, AKP bu uzun iktidarı döneminde gerek izlediği uluslararası politikalarda (özellikle Ortadoğu’da) gerekse iç siyasette (artan emek sömürüsü, yoksulluk, gelir eşitsizliği, Kürt sorununda çözümsüzlük vs.) büyük ölçüde yıpranmıştır. Bu koşullarda iktidarını, daha fazla otoriterleşerek sürdürmeye çalışmaktadır.”
“Darbe girişiminin hemen ardından getirilen düzenlemelerin önemli bölümü devletin ekonomik alandaki rolünün yeniden yapılanmasına, kamu varlıklarının özelleştirilmesine ve kamuda esnek, güvencesiz çalışmanın yaygınlaştırılmasına ilişkindir. Yani söz konusu yeniden yapılanma, 15 Temmuz darbe girişiminin nedenlerini (neoliberal politikalarla devletin boş bıraktığı sosyal politika alanının inanç temelli STK’lara yani cemaatlere bırakılması gibi) ortadan kaldırmak bir tarafa 36 yıl önce gerçekleşen 12 Eylül darbesi sayesinde uygulamaya konulabilmiş olan neoliberal yapısal uyum programının devamıdır. Türkiye’de 24 Ocak 1980 kararlarıyla kabul edilen neoliberal politikalar, 36 yıldır yürürlükte olan darbe yasalarının yanı sıra ikisi yerli (1994 ve 2001 krizleri) biri küresel (2008 krizi) ekonomik krizler ile -postmodern olarak nitelenen- 28 Şubat ve -e-muhtıra olarak nitelenen- 27 Nisan askeri müdahalelerinin de katkısıyla uygulama olanağı bulmuştur. Darbe girişiminin ardından getirilen düzenlemelere bakınca, 15 Temmuz 2016’yı da neoliberal politikaların yaşama geçirilmesinde önemli merhaleler olarak saydığımız tarihler arasında değerlendirmek mümkündür.
AKP’nin kuruluşu, 2002’de tek başına iktidara gelmesi ve 14 yıldır bu iktidarı sürdürmesinde ekonomik ve siyasi krizler önemli rol oynamıştır. Kısaca anımsatmak gerekirse: AKP, 2001 ekonomik krizinin beraberinde gelen siyasi kriz ortamında kurulmuş ve bu kriz koşullarının yarattığı kaosu fırsata çevirerek 2002 Kasım ayında tek başına iktidara gelmiştir. İktidarının ilk gününden itibaren 2001 krizi sonrası Kemal Derviş tarafından yasal alt yapısı oluşturulan ve toplumun geniş kesimlerinin haklarını ortadan kaldırmayı içeren neoliberal yapısal uyum programının gereklerini toplumdan fazlaca tepki almadan ve hatta toplumsal desteğini daha da arttırarak uygulamayı başarmıştır. Bunu yaparken 12 Eylül cuntacılarının dahi gerçekleştiremediği ölçüde devleti sosyal işlevlerinden uzaklaştırmış, devletin -piyasanın (yani sermayenin) hizmetine amade olacak biçimde- dönüştürülmesinde önemli yol kaydetmiştir. Öte yandan AKP, 2007 yılında 27 Nisan e-muhtırasını fırsata dönüştürmeyi bilmiş; böylece hem genel seçimlerde yeniden tek başına iktidara gelmiş hem de Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte devletin içinde gücünü arttırarak, neoliberal politikalar doğrultusunda devletin yeniden yapılanması konusunda attığı adımları daha da artırmıştır.”

Devlet şirket olarak mı yönetilecek?

Taslak Madde 2’de Türkiye Varlık Yönetimi Anonim Şirketi (Şirket) kuruluşu ve faaliyet alanı hakkında şu bilgiler verilmiştir:
MADDE 2 (1) Başbakanlığa bağlı, ana faaliyet konusu bu Kanunda belirtilen fonların kurulması ve yönetimi olan, profesyonel yönetim ilkelerine göre yönetilen, ÖZEL HUKUK HÜKÜMLERİNE TABİ Türkiye Varlık Yönetimi Anonim Şirketi (Şirket) kurulmuştur.
1. Şirket, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın ticaret siciline resen tescil olunur.
2. Borsalarda işlem gören yerli ve yabancı şirketlerin hisse senetleri, özelleştirme kapsam ve programına alınanlar dahil Türkiye’de kurulan ihraççılara ait paylar, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar hükümleri çerçevesinde alım satımı yapılabilen yabancı kamu, özel sektör ve kamu borçlanma araçları ile ihraççı payları, vadeli mevduat, katılma hesabı, tüm tahsisli Hazine taşınmazları ve mevduat sertifikaları, altın ve diğer kıymetli madenler ile bu madenlere dayalı olarak ihraç edilen sermaye piyasası araçları, fon katılma payları, repo ve ters repo işlemleri, kira sertifikaları, gayrimenkul sertifikaları, varantlar ve sertifikalar, takasbank para piyasası işlemleri, türev araç işlemlerinin nakit teminatları ve primleri, özel tasarlanmış yabancı yatırım araçları ve ikraz iştirak senetleri, ulusal yatırımlar ile uluslararası alanlarda diğer devletler ve/veya yabancı şirketler tarafından yapılacak yatırımlara iştirak ve bunlarla sınırlı olmamak üzere diğer yatırım araçları işlemleri Şirket tarafından Türkiye Varlık Fonu adına gerçekleştirilir.”

“Öyle şirket düşünün ki, özel hukuk hükümlerine tabi ama Başbakanlık’a bağlı.
Kurulur kurulmaz Ticaret Sicili’ne tescil edilmiş sayılacak.
Ama Kurumlar Vergisi’ne tabii değil.
Tahvil ihraç edecek, repo – ters repo yapacak, gayrimenkul sertifikaları çıkaracak, yabancı şirketlerin yatırımlarına ortak olacak.
Ama Sermaye Piyasası Kanunu’na tabi değil.
Her düzeyde yüzlerce çalışan istihdam edecek.
Ama Devlet Memurları Kanunu’na tabi değil.
Onlarca ihale açacak, milyonluk alımlar yapacak.
Ama ihale mevzuatına tabi değil.
Otoyol, Kanal İstanbul, 3. köprü, 3. havalimanı, Akkuyu Nükleer Santralına finansman sağlayacak.
Ama Sayıştay denetimine tabi değil.
Meseleyi biraz daha açmak adına bir ayrıntı paylaşalım: Kanun teklifinin 8. maddesinin gerekçesinde, bu Fonun hangi yasalara tabi OLMAYACAĞI listelenmiş. Bir A4 sayfasına yakın bu listede ben 18 kanun ve KHK saydım.”
Özelleştirilmesinin önü açılan kuruluşlar (113)
1. Atatürk Orman Çiftliği
2. Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı
3. Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü
4. Borsa İstanbul Anonim Şirketi Başkanlığı
5. Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. (BOTAŞ) Genel Müdürlüğü
6. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı
7. Çay İşletmeleri (ÇAY-KUR) Genel Müdürlüğü
8. Darülaceze Başkanlığı
9. Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü
10. Devlet Malzeme Ofisi (DMO) Genel Müdürlüğü
11. Doğal Afet Kurumu Sigortaları Başkanlığı
12. Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürlüğü
13. Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi
14. Ereğli Kömür- Havzası Amele Birliği Biriktirme ve
15. Yardımlaşma Sandığı Başkanlığı
16. Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı Genel Sekreterliği
17. Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü
18. Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü
19. EXPO 2016 Antalya Ajansı Genel Sekreterliği
20. EXPO 2020 İzmir Yönlendirme Kurulu Başkanlığı
21. Gayrimenkul Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü
22. Hamitabat Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürlüğü
23. İller Bankası Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü
24. Kalkınma Ajansları
25. Kefalet Sandığı Başkanlığı
26. Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürlüğü
27. Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü
28. Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Genel Müdürlüğü
29. Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanlığı
30. Merkezi Kayıt Kuruluşu
31. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü
32. Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL
33. Tesisleri İşletme Başkanlığı
34. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü
35. Soma Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürlüğü
36. Süper-Toto Teşkilat Başkanlığı
37. Sulama Birlikleri
38. Sümer Holding A.Ş. Genel Müdürlüğü
39. Şeker Kurumu Başkanlığı
40. T.C. Devlet Demiryolları İşletmesi (TCDD) Genel Müdürlüğü
41. T.C Ziraat Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü
42. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM)
43. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Başkanlığı
44. Tasarruf Mevzuatı Sigorta Fonu
45. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı
46. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı
47. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürlüğü
48. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanlığı
49. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Taşımacılık
50. Anonim Şirketi (TCDD Taşımacılık A.Ş)
51. Türkiye Demiryolu Makineleri Sanayi Makineleri Sanayii A.Ş (TÜDEMDAŞ) Genel Müdürlüğü
52. Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürlüğü
53. Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) Genel Müdürlüğü
54. Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü
55. Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü
56. Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş Genel Müdürlüğü
57. Türkiye Elektromekanik Sanayi A.Ş. Genel Müdürlüğü
58. Türkiye Halk Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü
59. Türkiye İhracat Kredi Bankası A.Ş. (TÜRK EXIMBANK) Genel Müdürlüğü
60. Türkiye İhracatçılar Meclisi Genel Sekreterliği
61. Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü
62. Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) Genel Müdürlüğü
63. Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi A.Ş. (TÜLOMSAŞ) Genel Müdürlüğü
64. Türkiye Petrolleri A.O. (TPAO) Genel Müdürlüğü
65. Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü (TRT)
66. Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü Başkanlığı
67. Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğü
68. Türkiye Uydu Haberleşme ve İşletme (TÜRKSAT) A.Ş. Genel Müdürlüğü
69. Türkiye Vagon Sanayi A.Ş. (TÜVASAŞ) Genel Müdürlüğü
70. Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanlığı
71. Yeniköy-Yatağan Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürlüğü

B) Özel bütçeli diğer idareler

1. Ölçe Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı
2. Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu
3. Atatürk Araştırma Merkezi
4. Atatürk Kültür Merkezi
5. Türk Dil Kurumu
6. Türk Tarih Kurumu
7. Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü
8. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
9. Türkiye Bilimler Akademisi
10. Türkiye Adalet Akademisi
11. Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu
12. Spor Genel Müdürlüğü
13. Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü
14. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü
15. Orman Genel Müdürlüğü
16. Vakıflar Genel Müdürlüğü
17. Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü
18. Türk Akreditasyon Genel Müdürlüğü
19. Türk Standartları Enstitüsü
20. Türk Patent Enstitüsü
21. Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü
22. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu
23. Savunma Sanayi Müsteşarlığı
24. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı
25. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı
26. GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı
27. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
28. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü
29. Ceza ve İnfaz Kurumları Tutukevleri İş yurtları Kurumu
30. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
31. Mesleki Yeterlilik Kurumu
32. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı
33. Karayolları Genel Müdürlüğü
34. Türkiye Yazma Eserler Başkanlığı
35. Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı
36. Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı
37. Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı
38.Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü
39. Türkiye Su Enstitüsü
40. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu
41. Kamu Denetçiliği Kurumu
42. Türkiye İnsan Hakları Kurumu