MEÜ’de basın açıklaması serbest, açıklamaya yürüyerek gitmek yasak

MEÜ’de Nihal Atsız anması yapılmasına karşı çıkan öğrenciler ile polisler arasında çıkan çatışmada dört öğrenci; “Örgüt üyesi olma”, “Örgüt Propagandası”, “ Kitlesel şiddet eylemini organize etme, eyleme katılarak gerilimi tırmandırma” gerekçeleri ile tutuklanmıştı. Bugün öğrenciler arkadaşlarının serbest bırakılması için bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş öncesi yine çok sayıda polis kampüs içerisine girdi. Fen Edebiyat Fakültesi’nde toplanan öğrencilerin önü polis tarafından ‘ yürüyüşlü basın açıklaması yapılmasına izin verilmeyeceği’ gerekçesi ile kesildi. Bunun üzerine öğrenciler basın açıklamasını Cumhuriyet alanına yürüyerek geçilmesine izin verilmediği için alanda değil alana çıkan yolda gerçekleştirdi.

Tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılmasını isteyen öğrenciler, oturma eylemi ile yaşanan durumu protesto etti ve basına yönelik bir açıklama yaptı. Öğrenciler adına konuşan Dilan Özer Nihal Atsız anmasını gerçekleştirenleri hatırlatarak; ‘ Mersin Üniversitesi’nde AKP- devlet muhalif sesi bastırmak için ülkücü çeteleri kullanmaktadır’ dedi. Özer sözlerine; “ evet bu ülkede güvenlik önlemleri çeteleri korumak için alınır. Bu ülkede, çeteler gözaltına alınırken kelepçe takılmaz. Bu ülkede insanlık insanlık adına bir şeyler yapanlar ya işkence ile gözaltına alınır ya tutuklanır ya da katledilirler. Tıpkı gözaltına alınmaya çalışılırken öldürülen Dilek Doğan gibi, tıpkı Hrant Dink ve Tahir Elçi gibi. Bu ülkede çetelere tırlarla silah gönderilir, eğit donat kamplarıyla beslenir’ şeklinde devam ederek, ‘ rektör, polis ve özel güvenliğin ırkçıları koruduğunu ‘ söyledi. Özer; öğrencilerin gözaltına alınırken kafalarına silah dayandığını, darp edildiğini ve kadın öğrencilere yönelik cinsel taciz gerçekleştirildiğini belirtti.

‘Eğitim ve öğretim hakkını engelleme suçlaması ironidir, alçakçadır’

Gözaltına alınan öğrencilere yönelik eğitim öğretimi engelleme suçlamasını reddeden Özer; ‘ Engelleyenler kampüsü biber gazına boğarak derslerin iptal edilmesine neden olanlardır. Daha dün Cizre ve Silopi ‘ de öğretmenlere şehri terk etmeleri konusunda mail atanlar bugün üniversitelerde özgür bilimsel eğitimi savunan öğrencileri eğitim ve öğretimi engellemekle suçluyor’ dedi. Cizre ve Silopi’de öğrencilerin eğitim hakkının elinden alındığını söyleyen Özer; ‘ Bu yüzden devletin öğrencileri eğitim ve öğretim hakkını engellemekle suçlaması ironidir, alçakçadır’ dedi. Öğrencilerin üniversitenin esas sahibi olduğunu ifade eden Özer; ‘ çetelerle mücadele eden, insanlık onurunu savunan tüm tutsaklar onurumuzdur’ dedi ve açıklamayı sonlandırdı. Ardından öğrenciler bir süre oturma eylemi ile tutuklamaları protesto etti

Haber: İsa Uğur Erdoğan