Mersin Üniversitesinde ‘Barış için akademisyenlere destek’

Mersin üniversitesinde insanlık dersi final soruları

Mersin Üniversitesi’nde devrimci öğrenciler final döneminin olması dolayısıyla öğrencilerin akademisyenlere yapılan baskılara, yaşanan katliamlara dikkat çekmeleri için gündemle ilgili sorular hazırlayıp sınıflara ve kütüphaneye dağıttı.

1) Aşağıdakilerden hangisi vatan haini ilan edilmek için gerekçedir?

  1. a) Çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın diyen bir öğretmen olmak.
  2. b) Oluk oluk kanlar akacak, kanlarında duş alacağız demek
  3. c) IŞİD bir terör örgütü değildir, yan yana gelmiş bir grup öfkeli demek
  4. d) Başkanlık sistemi gerçekleşmezse beyaz torosları salarız demek

 

2) x= akademisyenlere baskı

y= öğrenci tutuklamaları

Yukarıda belirtilen ifadelere göre x+y=z formülünden çıkan z’nin değeri nedir?

  1. a) Faşizm b)Diktatörlük c) RTE d) Hepsi

 

3) Asgari ücret 1300 lira olduktan sonra nelere zam pardon artış geldi?

  1. a) Ekmek fiyatları arttı ama zam gelmedi, hamdolsun!
  2. b) Elektriğe %7’cik zam geldi!
  3. c) Sırf spor yapılsın diye dolmuşa zam geldi!
  4. d) Bunlar size yol, su, elektrik olarak geri dönecek!

 

İletişimcilerden ‘Karanlığa karşı aydınlık’ nöbeti

 

Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri Barış İçin Akademisyenler’in bildirisine imza atan akademisyenlere yönelik tehdit ve baskıya karşı dayanışmak için ‘ Karanlığa Karşı Aydın Nöbeti ‘ başlattı.

Barış İçin Akademisyenler’in; Bu Suça Ortak Olmayacağız başlıklı bildirisine imza atan öğretim görevlilerine yönelik tepki ve tehditlere karşı duran MEÜ İletişim Öğrencileri fakültelerinde Karanlığa Karşı Aydınlık Nöbeti başlattılar. Günler öncesinden akademisyenlere yönelik tehditlere dair sosyal medyadan açıklama yapan öğrenciler sınavlarda destek notu yazacaklarını belirtmişlerdi.

“Aylardır Suruç ve Ankara katliamları ile Tahir Elçi’ nin öldürülmesi ve Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanması, Kürt illerinde haber yapan gazetecilerin tehdit, kaçırma ve tutuklanma süreci ile devam eden aydın kırımı barış isteyen, bunu dile getiren hocalarımıza kadar uzanmış, soruşturma, uzaklaştırma ve gözaltı saldırısı ile devam etmektedir.

  1. yüzyılda engizisyon mahkemesi ülkemizde kurulmuş, dünün kilisesi bugün Kaçak Saray’ı haline gelmiştir.

Kaldı ki Ankara katliamı öncesi ‘ oluk oluk kan akacak’ diyenler bugün hocalarımızın kanı ile ‘ duş almaya ‘ kollarını sıvamış görünmektedir. Dünün yüzü kapalı cellatları bugün aymazlığın ve serbestliğin pişkinliği içerisinde yüzlerini saklama gereği dahi duymamakta. ‘Gerçekler Karanlıkta kalmayacak’ şiarını dile getiren özgür basın çalışanlarının rehberliğinde ‘ Bu Yürek Susmayacak’ diyen iletişim fakültesi öğrencileri olarak bilimin, aydınlığın ve vicdanın gereklerini yerine getiren akademisyenlere sahip çıkmaya bu ilk adımla birlikte başlamış bulunmaktayız. Tüm iletişim öğrencileri ve üniversitelileri bu karanlık dönemde en azından hocalarımızın yüzünü gülümsetmeye, yalnız olamadıklarını hissettirmeye davet ediyoruz. “şeklinde çağrıda bulunmuşlardı.

 Hocamızdan ders aldık, aydın toplumun vicdanıdır

18 ocak sabah erken saatlerde bir araya gelen öğrenciler bildiriye üniversitelerinden imza atan akademisyenlerin tümünün kapısına’ Hocamızdan Ders Aldık, Aydın Toplumun Vicdanıdır. Bilim Yargılanamaz, barış için akademisyenlerin yanındayız ibareli notla birlikte çiçek verdiler.Hocama Dokunma yazılı yaka kartlarını takan ve diğer üniversite öğrencilerine dağıtan iletişimciler, sınav dönemi boyunca bu kartları takmaya devam edecekler.