Kaldıraç dergisinin 233. sayısı çıktı

Aylık Devrimci Sosyalist Dergi Kaldıraç’ın Aralık sayısının tamamını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

Dergimizin bu sayısında bulunan yazılardan bazı bölümler ise şöyle;

“Şimdi, kararlı bir biçimde, madenci disiplini ile, fabrika kültürü ile örgütlenmek, direnişi büyütmek zamanıdır.

Gelmekte olan bir devrimdir.”

Perspektif – Sizin “acı reçete”niz var, bizim çözümümüz: Devrim

“TC devletinin efendilerinin başında gelen ABD, kendisi için bir dış politikaya ihtiyaç var mı sorusunu sorduğunda, 1990’lı yılların sonudur, TC devleti için de “dış politikanın” anlamı değişmeye başlamış demek olmalıydı.”

Deniz Adalı – TC devletinin “dış politika’sı ya da Saray Rejimi’nin “tetikçi” rolü

“Şimdi, maden işçilerinin “bu ülke sadece patronlara mı ait” sorusunun tam da yerine oturduğunu söylemek mümkündür.

Diyelim ki, bir sendikacı, “krizin faturasını işçi sınıfı olarak ödemeyeceğiz” dediği zaman, gerçekten samimi olsun, bunun yolu nedir?”

Fikret Soydan – Krizin tüm faturası işçi ve emekçilere

“Birleşik Emek Cephesi, işçi sınıfının kendi alternatifinin öne çıkartılması demektir. İşçi sınıfının, emekçilerin derdi, “devleti nasıl kurtarırız”, bu yasa tanımayan Saray Rejimi’nden nasıl bir “normal” burjuva düzene geçeriz değildir. İşçi sınıfının, emekçilerin derdi, sömürüsüz, savaşsız bir dünya kurmaktır.”

Deniz Adalı – İşçi sınıfının çözümü: Birleşik Emek Cephesi

“Diyelim ki, hırsıza hırsız demek suç sayılıyordu. Bir AK Parti mitinginde, cüzdanı çalınan bir kişi “hırsız var” diye bağırınca, dayak yemeye başlamış, linç olmaktan zor kurtulmuş. Bundan böyle, “hırsız var” demek serbest mi olacak?”

Fikret Soydan – Saray Rejimi ve Reform

“ABD’de olan her şey, Saray’ı doğrudan etkilemektedir. Zaten bu nedenle Trump taraftarı olarak tutum almışlar ve ABD seçimlerinde etkin olmaya çalışmışlardır. Trump seçilmiş olsa idi, Damat yerinde duruyor olacaktı.”

Aysun Sadıkoğlu – Süpürülmüş Damat, damatsız Saray

“Ülkenin anayasası, uzun dönemdir askıdadır. Hatta askıdan çıkıp, rafa kaldırılmıştır. Hoş halk için, halktan yana bir anayasa değildir hiçbir zaman. Ama ülkenin anayasasını askıya alanlar, sadece iktidardakiler değildir, aynı zamanda CHP, İyi Parti gibi muhalefet göreviyle iştigal edenlerdir de.”

Aysun Sadıkoğlu – Askıda ekmek, askıda anayasa, askıda insanlık, askıda iş
Yağma, yalan, hırsızlık iktidarda

“Bir madenci çocuğu hukuk fakültesini bitirip Devlet Güvenlik Mahkemesi savcısı, yargıcı olduğunda, içinden çıktığı sınıfa, onun sorunlarına çoktan yabancılaşmıştır. Elbette eğitimli-diplomalı olan pekâlâ radikal düşünceyi içselleştirmiş, içinden çıktığı sınıfın kurtuluşu için mücadele eden bir devrimci de olabilir… Bu ikisi arasında bir orta yol yoktur…”

Fikret Başkaya – Kapitalizm dahilinde ‘fırsat eşitliği’ mümkün değildir

“Yeraltına çekilen milliyetçi düşünce SSCB’nin zayıflaması ile birlikte kapitalist dünyanın kışkırtmalarının da etkisi ile filizlendi ve kısa sürede gelişti. SSCB’nin ortadan kalkması sonucu kurulan devletlerin ilk başkanları bu durumun kanıtı. Bir tarafta ırkçı görüşleri ve çalışmaları nedeni ile defalarca hapis yatmış azılı bir Sovyet düşmanı Ebulfeyz Elçibey, diğer tarafta ise Suriye doğumlu bir Ermeni olan ve Glasnost döneminde Sovyet Ermenistanı’nda illegal olarak örgütlenen Pan Ermeni ulusal hareketinin önderi Levon Ter Petrosyan.”

Hakkı Taşdemir – Karabağ sorununa tarih penceresinden bakış

Dergimizin temin noktalarına buraya tıklayarak ulaşabilir, [email protected]’a mail atarak abone olabilirsiniz.