Hrant’tan Tahir Elçi’ye katil devlet hesap verecek! Hrant Dink katledilmesinin 9. yılında eylemlerle anıldı

İSTANBUL

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, öldürülmesinin dokuzuncu yıl dönümünde, yürüyüş ve vurulduğu yer olan Agos Gazetesi eski binası önünde anıldı. Binaya ‘Buradayız Ahparig, özlemle, öfkeyle, inatla!’ yazılı pankart asıldı. Karşı binaya ise “Hrant Dink’ten Tahir Elçi’ye, Katleden devlettir!” yazılı pankart Kaldıraç imzası ile açıldı. Polis, Ramada Oteli ve Mado’nun önü olmak üzere iki ayrı kontrol noktası oluşturdu. Anmaya katılacaklar, anma noktasına aranarak geçirildi. Sabah saatlerinde anma alanı, bomba araması için boşaltıldı.

‘Hrant için Adalet İçin”, ‘Hepimiz Hrantız Hepimiz Ermeniyiz’, ‘Hepimiz Tahir’iz, hepimiz Kürdüz’, ‘Katilleri koruyan cinayete ortaktır’ ve ‘Faşizme Karşı Omuz Omuza’ sloganlarıyla Hrant Dink’in vurulduğu yere yüründü.

Anmaya, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Milletvekili Garo Paylan, CHP milletvekilleri Selina Doğan ile Sezgin Tanrıkulu, 28 Kasım 2015’te öldürülen insan hakları avukatı Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi ve kızı Nazenin Elçi, Gezi direnişinde öldürülen Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, DİSK Genel Başkanı Kani Beko ve KESK Genel Başkanı Lami Özgen gibi isimler de katıldı. Burada Hrant’ın Arkadaşları bir açıklama yaparak

şu ifadeleri kullandı: “Buradayız özlemle,Hrant Dink’in her insanı, her dili, her inancı, her sözü eşit gören barış dilini özlüyoruz.

Buradayız, öfkeyle. Hrant Dink’i aramızdan alan, bebekten katil yaratan karanlık 9 yıldır katiller yaratmaya devam ediyor. O karanlık ülkenin dört bir yanına yayılmış, her gün yeni ölüm haberleri veriyor. Tanıyoruz, biliyoruz. Öfkemiz ayakta, yapılanlar aklımızda. Buradayız, inatla. Karanlığı büyütmeye çalışanlara karşı, 9 yıldır olduğu gibi, inatla yine buradayız. Hrant Dink’in ilmek ilmek ördüğü ve uğruna hayatını verdiği barış ve hakikat dilini anımsamak ve sesine ses katmak için, bir kez daha, 19 Ocak’ta, saat 14.30’da vurulduğu yerde, Agos’un önündeyiz.”

 

Anmada, öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi, Tahir Elçi’nin ağzından bir mektup okudu. Elçi mektubu okurken yanında Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya da yer aldı. Cumartesi Anneleri/İnsanları adına, Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak da bir konuşma yaptı. Ocak sözlerine, “Parev Sevgili Hrant, Parev acılarda kardeş olduğumuz sevgili Dink Ailesi, Merhaba

Hrant Dink’i “unutturmamak” için katledildiği yerde birleşen tüm yürekler. Merhaba, bu toprakların aydınlık insanları. Bugün Hrant Dink’in katledilişinin 9. yılı. Bu 19 Ocak’ta da yine “Hrant için, adalet için!” diyerek bir aradayız. Çünkü; faili devlet olan bu cinayetin tüm boyutlarıyla aydınlatılarak adaletin sağlanması 9 yıldır engellenmeye devam ediyor.” diyerek başladı.

 

Ocak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çünkü; Türkiye’de demokrasiyi, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü esas alan bir siyasi irade yok. Güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği ya da yönlendirdiği suçlarda sanıklar korunurken, mağdurların iddialarının çürütülmesi yönündeki adli ve idari uygulamalar kesintisiz devam ediyor. Çünkü Hrant Dink, Ermeni kimliğini savunduğu için, barışın ve kardeşliğin sağaltıcı dilini kullandığı için, özgür, eşit ve adil bir ülke istediği için devlet nezdinde hala tehlikeli bir düşman.

Hrant Dink’in katledilmesinden önce devlet, hükümet, yargı, ana akım medya işbirliğinde yaratılan zehirli atmosfer bugün de toplumsal sorunların demokratik ve barışçıl çözümü yönünde çaba gösteren herkesi hedef almayı sürdürüyor. Bugün de, tek kimlik dayatmasıyla insanları aynılaştırmak isteyen devlet politikalarına biat etmeyenler, kan mevsiminde yaşatılıyor.

 

Öyle bir kan mevsimindeyiz ki, artık ölülerimizi sayamaz olduk. Bebekler gözlerinden, minik çocuklar enselerinden devlet kurşunuyla öldürülüyor. Ölü bedenlerin toprağa verilmesi engelleniyor. Hiçbir hukuki dayanağı olmayan sokağa çıkma yasaklarında Kürtlerin ölülerinin sokakta çürümesi hepimize izlettiriliyor. Yalanlarla zehirledikleri toplumun bu hukuk dışı, vicdan dışı, insanlık dışı uygulamalara rıza göstermesi isteniyor. Selam olsun muktedirin yalanları karşısında hakikati söyleyenlere!

Selam olsun hak, hakikat ve adalet için, iktidara “Bu suça ortak olmayacağız” diyenlere! Yalnız dirilerimizden değil, ölülerimizden de korkuyorlar. Bu yüzden Hrant’ı ve katledilen diğer evlatlarımızı unutmamızı istiyorlar. Bu yüzden Cumartesi Anneleri’ni mezarsızlığa mahkum ediyorlar. Bu yüzden 1915’ten günümüze insanlığa karşı işledikleri tüm suçları inkar ediyorlar. Ölülerimizin hakikatinden korktukları için toplumu, “kurgulanmış resmi hafızanın esiri yapmak istiyorlar. Türkiye’yi birbirinin acısına, hakkına, hukukuna yabancılaşmış, toplum olma vasfını kaybetmiş topluluklar ülkesi haline getirmek istiyorlar. Bunun için hak aramamızın kanallarını kapatıyor, barışın toplumsallaşmasını engelliyorlar. Hrant’ımızı sırtından vurarak Halaskargazi Caddesi üzerinde, Tahir’imizi ensesinden vurarak Dört Ayaklı Minare’nin dibinde yüzükoyun düşürenler, onlarla birlikte, hak mücadelemizi de vurmak istediler. Ama onlara sözümüzdür; hakikatin, adaletin ve barışın egemen olması için yürüttükleri mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz. “Ama”sız, “fakat”sız hiçbir ölümü kabullenmeyeceğiz. Israrla silahların susmasını, tüm sorunlarımızın konuşarak çözülmesini isteyeceğiz. İnsan hak ve özgürlüklerinin tanındığı, korunduğu ve geliştirildiği bir durum olarak gördüğümüz barışta ısrar edeceğiz.

 

Yok sayılan, inkâr edilen, yüzleşilmeyen her suçun bir sonrakini hazırladığının bilinciyle hakikati yaşatacağız.

Halkların onurunu hedefleyen zulüm mekanizmaları karşısında susmanın, toplumsal bir suç ortaklığı olduğunun bilinciyle susmayacağız. Baskı rejimlerinin tüm gücünü saldıkları korku üzerinden var ettiklerinin bilinciyle korkmayacağız!

Bu toprakları insanlık suçluları için korunaklı bir cennet, hak ve özgürlük talep edenler için güvencesiz bir cehenneme dönüştürenlerden hesap sormaktan vazgeçmeyeceğiz.

 

Hiç şüphe yok ki bu toprakların kardeşlik ve özgürlük ülkesi olmasını engellemeye çalışanlar kaybedecek, acılarla sınanmış insanlarımız kazanacak; herkes için eşitlik, özgürlük ve barış düşümüz

gerçekleşecek. Gözaltında kaybedilen evlatlarımız için, Avukatımız Tahir Elçi için, Roboski için, Gezi için, Suruç için, Ankara için, Sur için, Hrant için, Hakikat için, adalet için, barış için!” Aynı günün akşamı saat 19.00’da Nor Zartonk, AKA-DER, Kaldıraç, Halkevleri, ÖDP, EHP, HDP İstanbul, Yeniyol, DİSK Basın-İş, EMEP tarafından Agos gazetesi önünde Barış ve Adalet nöbeti gerçekleştirildi. Eylemde kurum temsilcilerinin konuşmalarının ardınsan Hrant Dink ve Tahir Elçi’yi anlatan sokak tiyatrosu ile eylem sonlandırıldı.

ANKARA

Hrant Dink’in katledilmesinin 8. yılında Ankara’da düzenlenen anma programı öğle saatlerinde başladı. Programı, akşam saatlerinde Sakarya Caddesi’nden Adalet Bakanlığı’na yapılacak olan yürüyüş ile bitirmek isteyen kitleye polis saldırdı. Ankara’da anma programı, öğle saatlerinde Sakarya’da açılan Hrant Dink ve Ermeni Soykırımı Fotoğraf Sergisi ile başladı. Saat 14’te Birgün Gazetesi

önünde toplanan kitle, fotograğ sergisinin bulunduğu Sakarya Caddesine yürüdü. Yapılan konuşmaların ardından, TİYATROJ Hrant’ın Canlandırıldığı bir sokak oyunu sergiledi.

Sokak oyunu sonrası, saatler 15.00’i gösterdiğinde, Hrant Dink’in katledildiği saatte kitle saygı duruşuna geçti. Sakarya Caddesi’nde akşam saatlerinde yapılacak olan toplanmaya kadar müzik dinletisi yapıldı. Saat 18’de Adalet Bakanlığına yürüyerek siyah çelenk bırakmak üzere Sakarya Caddesinde toplanıldı. Yürüyüşe geçen kitlenin önü polis tarafından kesildi.

 

Polis amiri: “Hepimiz işi gücü bırakıp Hrant’ı kim öldürdü onu mu arayalım?”

 

Eylem komitesi, polisin bu tutumu üzerine başka bir güzergâh üzerinden Bakanlığa yürüme kararı aldı. Polis, kitlenin kararlılığı karşısında geri adım attı. Kitle Kızılay üzerinden Bakanlığa yürüyüşe geçti.

Güvenpark’a gelindiğinde, polis trafiği gerekçe göstererek kitlenin önünü yeniden kesti. Basın açıklamasının Bakanlık önünde değil Güvenpark’ta yapılmasını isteyen polis, kitleye saldırdı.

Biber gazı ve tazyikli su kullanan polis, Kızılay meydanına giden yolları kapatarak gözaltı yaptı.

8 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Gözaltına alınanlardan birinin yaşı itibariyle çocuk şubeye

götürüldü. Gözaltına alınanların ifadesi alındıktan sonra Adlî tıpa götürülecekleri, yapılacak işlemlerden sonra yedisinin serbest bırakılacağı bir kişinin ise sabah savcılığa çıkartılacağı öğrenildi.

 

İZMİR

İstanbul’da gazeteci Hrant Dink öldürülmesinin 9’uncu yılında İzmir’de anıldı. “Hepimiz Hrant’ız hepimiz Ermeniyiz” diye slogan atan grup, basın açıklamasının ardından dağıldı. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, suikastın 9. yıldönümünde Alsancak Semti Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde anıldı. İzmir emek, Barış ve Demokrasi Güçleri öncülüğünde toplanan yaklaşık 500 kişi, sık sık “Katil devlet hesap verecek”, “Hepimiz Hrant’ız hepimiz Ermeniyiz”, “Yaşasın halkların kardeşliği” diye slogan attı.

Hrant Dink için Agos önünde buluştular. Grup adına basın açıklamasını Barış ve Demokrasi

Güçleri dönem sözcüsü Melih Yalçın yaptı. Yalçın, “Cinayetin üzerinden oyalama ve yalanlarla

dolu 9 yıl geçti ama adalet arayışımız hala sürüyor. Yıllarca süren müsamere gibi bir yargılamanın sonucunda sadece iki tetikçi cezalandırıldı. Buna karşın Hrant’ı açıkça hedef gösterenler ise cezasız kaldı. Bu cinayete bir şekilde adı karışan herkes ödüllendirildi, terfi ettirildi, istihbarat daire başkanı ve vali yapıldı. 26 bürokratın bu cinayetteki sorumluluklarını ortaya çıkartan Cumhuriyet Savcısı görevinden alındı. Sevgili dostumuz, kardeşimiz Hrant, yüz yıldır maruz kaldığı soykırım ve yaşadığı acılar inkar edilen, özür dilenmediği için yaralarını saramayan Ermeni halkının onurlu bir evladıydı. Her türlü tetikçiliğe, ırkçılığa ve milliyetçiliğe karşıydı. Bugün yaşasaydı, sokağa çıkma yasaklarına, sivil, kadın ve çocuk ölümlerine ‘Hayır’ derdi. Maalesef onun kanı hala yerde duruyor. Biz direnmedikçe, bu ülkenin karanlıklarından aydınlığa çıkması, 1915’den Roboski’ye, Soma’ya, Cizre’ye, Sur’a ve Suruç’a kadar yaşanan tüm acıların son bulması mümkün olmayacaktır” dedi. Açıklamanın ardından bir süre slogan atan grup daha sonra dağıldı.