HDK Bileşenleri: Zor karşısında tek yol topyekûn direniş

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) bileşenleri, 24 belediyesine kayyum atanan Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) Genel Merkez Danışma Bürosu’na 14 Eylül’de bir dayanışma ziyaret gerçekleştirdi. HDK Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Devrimci Parti, Çağrı Dergisi ve Kaldıraç temsilcilerinden oluşan heyeti, DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Seydi Fırat kabul etti.
Fırat: Kayyumlar karşısında halk direniş sergileyecektir
Sur Belediye Eşbaşkanvekili Azize Değer’in yer aldığı görüşmede, DBP’li belediyelerle dayanışmanın anlamlı olduğunu söyleyen Fırat, Kürdistan’da son 2 yıl içerisinde büyük bir mücadele ve direnişin yaşandığını dile getirdi. AKP hükümetinin kendi gericiliğini sürdürme peşinde olduğunun altını çizen Fırat, AKP’nin gericiliğinin ancak halkların birlikteliğiyle püskürtüleceğini belirtti. Fırat, “AKP kayyumlarla halkın iradesini kırma peşindedir. Biz bu saldırıyı halkların iradesine dönük olarak ele alıyoruz. Bu bir faşizm inşasıdır. Bunu sindirmemiz, kabul etmemiz mümkün değildir” dedi.
Koçyiğit: Saldırılara karşı topyekûn direneceğiz
HDK Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, AKP hükümetinin siyasetini, saldırılarla Kürtlerin tüm kazanımlarına el koyma üzerinden yaptığını vurguladı. Koçyiğit, “Haksızlıklara karşı tutumumuzu net ortaya koyduk. Bu saldırıların Kürtleri yok etme konsepti olduğunu görmek gerekiyor. Öğretmenlerin işten alınması, Kürt aydınların cezaevlerine konması, bizlere topyekûn bir saldırının olduğu ortaya çıkmıştır. Bizler de bu saldırılara karşı topyekûn direneceğiz. Robokoplarla girdikleri belediyeler onlara ait değildir. Bu bir faşizmdir. 12 Eylül’ün ruhuna fatiha okuyacağımız bir faşizm yaşıyoruz” diye konuştu.
Demirel: Halkların iradesi ipotek altına alınamaz
HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, DBP’li belediyelere dönük saldırıları kınadıklarını ve mücadele edeceklerini söyledi. AKP’nin faşizan saldırılarının yanı sıra, halkın iradesini gasp eden bir Kürt karşıtlığı anlayışının söz konusu olduğuna değinen Demirel, “Bugün bile bile çok dilli tabelalarımıza tahammül edemeyen bir zihniyetle karşı karşıyayız. Halkların iradesini kimse ipotek altına alamayacaktır” dedi.
Alp: Halkların ortak mücadelesi için taş taşımaya devam edeceğiz
Kaldıraç Dergisi Temsilcisi Yusuf Alp, yükselen saldırı dalgasının, halkların birlikte mücadele eğilimine karşı geliştirildiğini; Gezi’de başlayan ve 7 Haziran’da artık somutlaşan, bir ortak mücadele etme eğilimi olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “15 Temmuz darbe girişiminden sonra OHAL bahanesiyle, darbe girişimi bahanesiyle, yine toplumsal muhalefete, başta Kürt halkına, devrimcilere, solculara ve sosyalistlere bir baskı dayatılıyor. Şu anda kayyumlar atandı, öğretmenlerimiz görevlerinden alınıyor, vekillerimiz çalıştırılmıyor. Zaten parlamento işlevsiz hale getirildi. Biz buradan ilan ediyoruz; eğer vekillerimizi çalıştırmazsanız halklar olarak kendi vekilliğimizi yapacağız. Eğer öğretmenlerimizi açığa alırsanız, hep beraber öğretmenlik yapmaya başlayacağız. İnsanlığı hep beraber öğretmeye başlayacağız. Emeği, özgürlüğü halkların kardeşliğini, barışını, eşitliğini hep beraber öğreteceğiz ve öğreneceğiz. Buradan Kaldıraç olarak ilan ediyoruz; biz halkların ortak mücadelesine taş taşımaya devam edeceğiz. Yaşasın devrimci dayanışma!”
Hatimoğlu: Alanları terk etmeyeceğiz
SYKP Eşbaşkanı Tülay Hatimoğlu, Kürt halkının ve demokrasi isteyenlerin sinir uçlarına dokunulduğunu aktardı. Hatimoğlu, “Bizler her zaman olduğu gibi Kürt halkının ve Kürt özgürlük hareketinin yanında olacağız. Asıl darbe Kürt özgürlük hareketine vurulmak istenmiştir ve bunu çok net görmekteyiz. Ancak biz alanları terk etmeyeceğiz. Batı’da örgütlenmesi olan demokrasiden yana olanların rolünü üstlenmesi gerekiyor” diye kaydetti.
Otlu: Direnmeye devam edeceğiz
ESP Başkan Yardımcısı Çiçek Otlu, “Kenan Evrenin ölmesine rağmen, Erdoğan da yaşam bulmuş bir Evren açığa çıkmıştır. Kürt halkının iradesini tanımayan bir Erdoğan faşizmi karşımızda duruyor. Açlık grevi direnerek kazanılacağını gösterdi bizlere. Bu sorun sadece Kürt halkının sorunu değildir. Dökecek gözyaşımızın, kaybedilecek bir barışımızın olmamasından kaynaklı direnmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Sûr Belediye Eşbaşkan vekili Azize Değer de, yaşanan adaletsizliğe ve hukuksuzluğa karşı direnişin büyütülmesi gerektiğini belirtti. Halkın içinden geldiklerini dile getiren Değer, AKP’nin sivil darbeyi hayata geçirdiğini ve Meclis’i işlevsiz hale getirdiğinin altını çizdi.
DBP ziyaretinin ardından HDK bileşenleri, Eğitim-Sen direnişçilerini ziyaret etmek amacıyla Cegerxwîn Kültür Merkezi’ne geçti. Burada eğitim emekçilerinin direnişini selamlayan heyet, programının devamında, kayyum atanan Batman belediyesini ziyaret etmek üzere Batman’a geçti.
Heyeti, Batman halkı alkış ve sloganlarla karşıladı. Halk, gelen heyetle birlikte açıklamanın yapıldığı Gülistan caddesine kadar “Batman uyuma, iradene sahip çık” sloganı ve alkışlarla yürüdü.
Batman belediye işçilerine yapılan destek ziyaretinde HDK Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit konuşma yaptı. Türkiye Cumhuriyeti’nin işgalci bir zihniyetle halkın iradesine el koyduğunu belirterek, “Gerçekten insanın kanı donuyor. Türkiye bugün başka bir ülke tarafından işgal edilse ne yapılır? Önce resmi binalarına girilir. Ve işgal eden ülke kendi bayrağını götürür oraya asar. Şimdi halkın iradesine el koydular yetmedi, işgalci bir zihniyetle bütün belediyelere sanki hiç yokmuş gibi binlerce, yüzlerce Türk bayrağı astılar. En başta bunu kınıyoruz.” dedi
HDP Grup Başkan vekili Çağlar Demirel ise hem Kürtçe hem Türkçe açıklama yaparak şunları söyledi: “Batman halkı isterse yöneticilerini geri alabilir. Sarayın memurları bunu yapamaz, buna Batman halkı izin vermeyecektir. ”