“Geber” diyenlerin hepsinden hesap sormak için…

Bugün Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İl müdür yardımcıları olan Nail Noğay’ı görevden aldı.

Nail Noğay, Roman bir kadına “Geber” dediği için.

8 Nisan Dünya Romanlar Günü’nde, “Bu sabah çöpleri gezerek çocuklarıma ekmek getirdim. ‘Evden çıkma’ diyenler gelip evimin halini görsün. Çocuklarım aç, mecbur çıkacağım” demişti kadın. İstanbul Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı Nail Noğay ise videonun altına “Açız” diyen kadına “Geber” diye yazmış.

Nail Noğay’ı görevden alarak kendinizi aklayamazsınız. O sizin aynanızdır.

Romanları, Ermenileri, Kürtleri, Alevileri, ezilen tüm halkları ‘geber’tme planları yapanların, Hrant’ın katillerinin, halkların katliam emirlerini verenlerin, göz yumanların, alkış tutanların aynasıdır.

“Geber” yazan, bakanlığın il müdür yardımcısıdır.

Tek o mudur? Peki bugün tüm bakanlıklar yaptıkları anlaşmalarla, ihalelerle şirketlere milyarlar saçarken, devlet hastanelerindeki doktorlara koruyucu maske bile sağlamazken; halkların vergileriyle ceplerini dolduranlar, işçi ve emekçileri salgın koşullarında ölümüne çalışmaya iterken ne demek istiyorlar?

Gıda ve sağlık ihtiyaçları karşılanmayan milyonlara “evde kalın” demek, “Geber” demek değilse nedir?

Şirketlere milyarlarca lira, halka ise kolonya dağıtacağız demek “Geber” demek değilse nedir?

Bakanlık konuyla ilgili açıklamasında, “Bilinmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti’nin olduğu yerde kimse sahipsiz ve yalnız değildir” demiş . Biliniyor, tabii… İsterseniz bakanlık görevlileri olarak hastane hastane gezip maskesiz ve koruyucu ekipmansız çalıştığı için korona olan doktorların da yüzlerine söyleyin bunu tek tek. Alınmayan önlemlerden dolayı ölenlerin yakınlarının gözünün içine bakarak da söyleyin.

Bakanlığınızın kadına yönelik şiddeti destekleyen politikalarından güç alarak kendilerini döven erkeklerle şu an aynı evde oturan kadınlara söyleyin. Diyin ki; “Türkiye Cumhuriyeti’nin olduğu yerde… Hiç kimse…” Ensar Vakfı’nda tecavüze uğrayan çocuklar için “Bir kereden bir şey olmaz” demişti bakanınız. O çocuklara, o çocukların ailelerine de söyleyin tek tek.

Şimdi siz yönete’meye’nlere değil; biz bize döneceğiz; halklar, işçiler, emekçiler, kadınlar olarak yaşamak ve yaşatmak için harıl harıl çalışan dayanışma ağlarımızı büyütecek, geliştireceğiz. Halkların birbirinden aldığı gücü büyüteceğiz. Ama sanmayın sizi unutacağız. Dün ve bugün bize “Geber” diyenlerin hepsinden hesap sormak için örgütleniyoruz.