Gazetecilik suç değildir!

Gazeteciler, “Nöbetçi genel yayın yönetmenliği” yapmak için, ‘Hepimiz yayın yönetmeniyiz, bu suça ortağız.’ diyerek Özgür Gündem Gazetesi’nde bir araya geldi.

Gazeteci Arzu Demir’ın okuduğu, 21’inde yapılan basın açıklamasında, 100’ü aşkın gazetecinin nöbetçi yayın yönetmenliği görevini devralmaya hazır olduğu belirtildi. Demir; hukuk, demokrasi, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve halkın haber alma hakkı ile bağdaşmayan tutuklamaları kınadıklarını belirterek: “Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin’in derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Özgür Gündem Gazetesi ile dayanışma içerisinde olduğumuzu, nöbetçi genel yayın yönetmenliği görevini devralmaya hazır olduğumuzu duyuruyoruz.” dedi.

Açıklamanın ardından toplanan 108 imza Özgür Gündem Gazetesi’ne teslim edildi.

Can Dündar Dayanışma İçin Özgür Gündem’de

Özgür Gündem ile dayanışmak amacıyla yayın yönetmenliğini devralan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi ve Bianet İfade Özgürlüğü Raportörü Erol Önderoğlu ve yazar Ahmet Nesin’nin tutuklanmasına tepki gösteren gazeteci Can Dündar, 50’inci gününde, ayın 22’sinde “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” görevini devraldı.

Dündar: “Dünkü tutuklamalar bir mesajdır. Bize ne yapmamamız tebliğ ediliyorsa onu yapacağız ve mücadeleyi daha ileri taşıyacağız.” dedi.

22 Haziran’da Gerçekleştirilen Eylemler:

Ankara

Ankara’da, Yüksel Caddesi’nde gerçekleştirilen eyleme Özgür Gündem muhabirleri, DİHA, JİNHA, Direnişteyiz.org ve Ankara’da faaliyetlerini sürdüren Ankara Özgür Haber Platformu katıldı. Basın açıklamasını, JİNHA’dan Duygu Erol okudu.

Özgür Gündem ile dayanışma amacıyla nöbetçi genel yayın yönetmeni olmalarının ardından gözaltına alınarak tutuklanan Şebnem Korur Fincancı, Ahmet Nesin ve Erol Önderoğlu’nun tutuklanmaları protesto edilirken, özgür basın üzerindeki baskılara da değinildi. Birçok muhabiri tutuklanan DİHA’nın, sokağın sesi olan özgür habercilerin tehdit, gözaltı ve tutuklamalara boyun eğmediği vurgulandı.

“Tutuklamalara, soruşturmalara ve infazlara boyun eğmeyen basın emekçileri, yurttaş haberciler ve gönüllü muhabirler olarak; ‘iktidarın değil halkın’ safını , ‘sermayenin değil emeğin” safını, ‘işkencecinin değil, insanlık onurunun’ safını tutmaya devam edeceğiz.” denilen açıklamada, dayanışmayı yükseltme çağrısı yapıldı.

Adana

İHD ve ÇHD Adana Şubeleri, Adana Adliyesi eski binası önünde basın açıklaması düzenledi. “Özgür Basın Susturulamaz” pankartının açıldığı eylemde, ÇHD Adana Şubesi adına konuşan Avukat Sevil Aracı Bek, siyasi iktidarın kendisine muhalif olan sesleri kısmak ve gerçeğin üstünü kapatmak için tutuklamaya başvurduğunu belirtti.

Mersin

Mersin’de ise İHD üyeleri, Özgür Çocuk Parkı’nda tutuklamalara ilişkin basın açıklaması yaptı. “Şebnem Korur Fincancı, Ahmet Nesin, Erol Önderoğlu’na Özgürlük, Tutuklamalar Son Bulsun” pankartı açılırken, açıklamaya çok sayıda STK katıldı. “Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “Özgür Basın Susturulamaz” sloganları atılırken; açıklamayı yapan İHD Mersin Şube Sekreteri Özgür Çağlar, son süreçte Türkiye’de halkların kirli ve yakıcı bir politika içine alındığını söyledi.

Çağlar, yayını engellenen gazetelerle dayanışmanın temel bir hak olduğunu, tutuklama ve baskıların özgür haber alma hakkını engellediğini kaydetti. Çağlar; Şebnem Korur Fincancı, Ahmet Nesin ve Erol Önderoğlu’nun bir an önce serbest bırakılmasını istedi.

Van

Şube binasındaki eyleme; İHD, TÜYAD-DER, SES ve MHD katıldı. Şengal Kadın Parkı’nda gerçekleştirilen açıklamada, “Basın Özgürlüğü Engellenemez”, “Bu Utanca Dur Demek İçin Alandayız” dövizleri taşındı.

İHD Van Şube Sekreteri Fevzi Çakmak: “Basın toplumun kulağıdır, sözcüsüdür, aynasıdır.” dedi.

Diyarbakır

Diyarbakır’da; İHD, MHD, TBB, TUHAD-FED, KESK, TİHV binasında bir araya gelerek tutuklamaları kınadı.

İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici; Şebnem Korur’un bir bilim insanı olarak, dünyada insanlığa karşı işlenmiş suçları ortaya çıkarmak için çalışmalar yürüttüğünü söyleyerek her zaman mağdurların yanında yer aldığını belirtti. Bilici, onurlu bir yaşamı savundukları için tutuklanan arkadaşlarının haklarını savunacaklarını ve insanların haber alma hakkını gerçekleştiren gazetecilere sahip çıkacaklarını vurguladı.

Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Cihan İpek de, yargının siyasi amaçlı ve güdümlü çalışmalarından vazgeçmesi çağrısında bulunurken; Türk Tabibler Birliği Merkez Konsey Üyesi Şeyhmus Gökalp ise Şebnem Korur’un hak ihlallerini ortaya çıkardığı için, Cizre bodrumlarında yanan çocuk çenesi gördüğünü söylediği için tutuklandığını söyledi. KESK dönem sözcüsü Saliha Zorlu ise emek ve demokrasi mücadelesi veren herkesin yanında olduklarını belirterek, mücadeleyi yükselteceklerini söyledi.

TİHV kurucularından Selim Ölçer de; Türkiye’de insan haklarının ayaklar altına alındığını vurgulayarak, iktidarın zulmü artıkça sonunun da çabuk geleceğini kaydetti. Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Fedarasyonu (TUHAD-FED) Eş Başkanı Mehmet Temizyüz, savaş karşı olan seslerini bastırmak ve susturmak için bu tutuklamaların yapıldığını söyledi.

Batman

Eyleme, insan hakları savunucuları ve avukatlar katıldı.

İHD Şube Başkanı Mehmet Bağatır; yapılan tutuklamaların keyfi olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “İfade özgürlüğü hakkını kullanan ve hak savunucusu olarak basın özgürlüğünden yana tutum alan arkadaşlarımızın tutuklanmalarını kınıyoruz. Türkiye, 7 Haziran 2015 tarihinden beri fiili başkanlık modeli adı altında kendi anayasasını bir kenara itmiş ve tamamen otoriter bir yeni yönetim anlayışı ile yönetilmeye devam etmektedir. Elbette bunun sorumlusu siyasal iktidarı kullanan Cumhurbaşkanı ve AKP’dir.”

Direnisteyiz3.org, ANF