Esir değil işçiyiz, yarının sahibiyiz!

İşçi- emekçilerin büyük kitlesi sessizliklerini koruyarak öfke keselerini doldurmaya devam ediyorken mücadeleci bir azınlığın ısrarlı direnişi, “Esir değil işçiyiz, yarının sahibiyiz” şiarına can katarak yürüyüşünü sürdürüyor.
İşçi-emekçiler; sendikasızlaştırmaya, işten atmalara, ödenmeyen maaşlara, düşük toplu sözleşme dayatmalarına, hukuksuz çalıştırmalara grevle, direnişle yanıt vermeye devam ediyor…

  Metal’de TİS ve direniş sürüyor

Birleşik Metal-İş Sendikası (BMİS) ile Elektromekanik Metal İşverenleri Sendikası (EMİS) arasında yürütülen Grup Toplu Sözleşme görüşmeleri patronların dayatmalarıyla ağır-aksak giderken grev ve direnişler de sürüyor. BMİS 9 Aralık’ta yapılan görüşmeler sonunda toplam 14 madde üzerinde anlaşma sağlandığını açıkladı. İşveren sendikasının teklifi olan 3 yıllık sözleşme dayatmasını kırarak 2 yıllık sözleşmede anlaşma sağladıklarını belirten BMİS, bunun yanında sendika yöneticilerinin işyeri ziyaretleri, disiplin kurulu, işçi sağlığı, vardiya çalışmaları, fazla çalışmanın düzenlenmesi gibi maddelerde de kendi talepleri doğrultusunda anlaşma sağlandığını duyurdu.

  Bekaert’te grev

İzmit Alikahya bölgesinde bulunan Belçikalı şirket, Bekaert İzmit fabrikasında 500 dolayında işçi çalışıyor. Fabrikada; çelik kord, hortum teli, topuk teli, yay telleri ve yüksek karbonlu çelik tel, düşük karbonlu çelik tel, paslanmaz çelik tel gibi endüstriyel tellerin üretimi yapılıyor.

DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu fabrikada toplu sözleşme görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlanmıştı. Şirket yönetimi; iki yılı kapsayan sözleşme dönemi için toplam yüzde 11 dolayında ücret artışı, sosyal haklarda günün ihtiyaçlarından uzak teklifte ısrar ederken, sendika; yüzde 21 oranında ücret artışı ve sosyal haklarda günün ihtiyaçlarına uygun iyileştirme talebinde ısrarcı oldu.

Sendika üyesi işçiler 8 Aralık’ta greve çıktı. İşçiler, “Direne direne kazanacağız” sloganları ve halaylarla direnişlerini sürdürürken grev nedeniyle çok sayıda polisin fabrikanın çevresinde konumlandığı görüldü.
Sendika yönetimi grevin 15. gününde, “Greve tamam mı, devam mı?” diye sormak için işçileri sendikanın Kocaeli Şube binasında bir araya getirdi. İşçilerin verdiği bilgiye göre toplantıda, patronun saat ücretine 1,5 liralık zam önerdiği, bu teklifle birlikte greve devam edip etmeme yönünde işçilerin görüşlerine başvurulacağı belirtildi. Yapılan oylamanın ardından işçilere grevin bitirilmesi görüşünün ağırlık kazandığı söylendi. Greve devam etme yönünde görüş bildiren işçiler bu duruma tepki gösterirken, bazı işçiler ise toplantıyı terk etti.

Grev, Birleşik Metal-İş Sendikası yönetimi ile patron ile arasında anlaşma sağlanması üzerine 15. gününde (23 Aralık) sona erdi. Edinilen bilgiye göre anlaşmayla işçilerin saat ücretine ilk yıl için 1,5 lira artış yapılacak.

   Schneider işçileri EMİS’i protesto etti

Schneider Electric’in Manisa fabrikası işçileri patron sendikası Elektromekanik Metal İşverenleri Sendikası (EMİS)nın dayatmalarına karşı fabrika içinde eylem yaptı. Tüm işçilerin katıldığı eylemde; “EMİS uyuma grev kapıda!”, “Schneider işçisi direnişin simgesi!”, “Sefalet ücreti istemiyoruz!” sloganlarıyla metal patronlarının dayatmacı tutumları protesto edildi.

Mefar patronu sendikalı işçi istemiyor: 25 işçi işten atıldı

İstanbul Pendik’te bulunan Birgi-Mefar ilaç fabrikasında yaklaşık üç yıldır sendikalı olmak için mücadele eden işçiler, yetki başvurularına dair mahkeme kararının fabrikaya ulaşmasını beklerken işten atma saldırısıyla karşılaştılar.

İşçilerin, İşçi Gazetesi’ne ulaştırdığı bilgiye göre Mefar işçileri uzun ve çetin bir mücadelenin ardından bir kez daha üye çoğunluğu sağlayarak Bakanlığa yetki tespiti başvurusunda bulundu. Petrol-İş Sendikası’na üye olan işçiler yetki başvurularına dair mahkeme kararının fabrikaya ulaşmasını beklerken işten atma saldırısıyla karşılaştılar. Süreç boyunca işçileri sendika üyeliğinden vazgeçirmeye çalışan fabrika yönetimi bu aşamadan sonra işyerinde çeşitli bahanelerle işçiler üzerinde baskı (mobbing) uygulamaya başladı ve Aralık ayı başından ikinci haftasına kadar sendika üyesi 25 işçiyi işten çıkardı.

İşçiler ve üye oldukları Petrol-İş Kartal Şube yetkilileri fabrika önünde gerçekleştirdikleri eylem ile Mefar patronunun işçi ve sendika düşmanı tutumunu protesto ettiler.

Renault’da 15 işçi işe iade davasını kazandı

Metal işkolunda 5 Mayıs 2015’te açığa çıkan, işçi hareketi tarihine “Metal Fırtına” olarak adını yazdıran isyanın ilk kıvılcımının çakıldığı, Bursa’da bulunan Renault otomobil fabrikasında, geçtiğimiz Mart ayında 75’i tazminatsız olmak üzere 500 dolayında işçi işten çıkarılmıştı. İşten çıkartılan işçilerin mahkemeleri sürerken ilk grup 15 işçinin davası sonuçlandı.

Bursa 3’ncü İş Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme, tazminatsız atılan 10 işçi ile tazminatlı çıkarılan 5 işçinin işe iade edilmelerine ve sözleşmelerinin “sendikal nedenle” feshedildiğine hükmederek, işçilere sendikal tazminat ödenmesine karar verdi.

Buna göre işçiler 4 ay boşta geçen süre ve 12 aylık ücret tutarında tazminat alacak. İşveren, ayrıca tazminatsız olarak çıkardığı işçileri işe almazsa, bu kişilerin kıdem ve ihbar tazminatlarını da ödeyecek.

  MSC/Medlog işçilerinden Soma davasına destek

DİSK’e bağlı Nakliyat-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atılan MSC/Medlog işçilerinin direnişi kararlılıkla devam ediyor. İstanbul, Bursa, Mersin ve İzmir’de bulunan işyerlerinin önünde işe geri dönmek için bekleyen işçiler bir yandan da sınıf dayanışmasını gösteren eylemlere imza atıyor. Bulundukları illerde tüm grev ve direnişlere destek eylemlerine katılırken Soma işçilerinin davasına da destek sundular. Aralık ayının başlarında direnişlerinin 100. gününü geride bırakan işçiler bulundukları illerde eylemler yaparak seslerini duyurdu. İstanbul’da Galatasaray Lisesi önünde yapılan eylemde direnişin süreciyle ilgili bilgi verildi ve kararlılık vurgusu yapıldı.

  DİSK’li kadınlar: ‘Asgari ücret 2000 lira olsun’

DİSK Ege Bölge Temsilciliği’nin düzenlediği “İşsizlik ve güvencesizlik kıskacında kadın emeği” paneli öncesi DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, DİSK üyesi kadın işçilerle basın açıklaması yaptı.

Kadınların üretilenlerden en az payı aldığını belirten Çerkezoğlu; “Bizler kadının yaşamın her alanında, öncelikle de emeğinin değersizleştirilmesine karşı mücadele yürütüyoruz” diye konuştu. Aralık ayının Türkiye’de asgari ücretin belirlendiği ay olduğunu belirten Arzu Çerkezoğlu, siyasi iktidarın son dönemlerde her konuyu halka sormaktan söz ettiğini hatırlatarak asgari ücret için de referandum yapılmasını istedi. “Gerekirse bir referandum sandığı kurulsun. Asgari ücret toplu pazarlıkla belirlensin. Bu orta oyununa son verilsin… Türkiye’de asgari ücretin en az 2 bin TL olması gerektiğini bilim insanları ile yaptığımız toplantılarla tespit ettik. Biz önümüzdeki yıl için asgari ücretin net 2 bin lira olmasını öneriyoruz” dedi.

Kaynak: İşçi Gazetesi, Evrensel, 23 Aralık 2016