Devrimci yazar Vedat Türkali barış dilekleriyle uğurlandı

Yaşamı boyunca işçi sınıfı ve ezilen halkların kurtuluş mücadelesinde saf tutan; oyun, roman, senaryo ve anı yazarı komünist edebiyatçı Vedat Türkali, ardında onlarca eser ve bir mücadele tarihi bıraktı.
Arasında ‘Bir Gün Tek Başına, Mavi Karanlık, Bitti Bitti Bitmedi’nin de olduğu romanların, ‘Dallar Yeşil Olmalı, Bu Ölü Kalkacak’ adlı oyunların, senaryolar ve anıların yazarı olan Vedat Türkali TKP üyeliğinden 1951 yılında tutuklanıp 7 yıl cezaevinde kaldı.
Çoklu organ yetmezliği nedeniyle 97 yaşında hayatını kaybeden Türkali’nin 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Teşvikiye Camii’nde düzenlenen cenaze törenine katılanlar polis aramasından geçirilerek Teşvikiye Camii avlusuna alındı. Vedat Türkali’nin ‘Bekle Bizi İstanbul’ şiirinden dizeleri içeren dövizlerin ve kızıl bayrakların taşındığı törende Türkali’nin naaşı alkışlar eşliğinde uğurlandı.
Uğurlama törenine katılan yüzlerce kişi Teşvikiye Camii’nden Zincirlikuyu Mezarlığı’na kadar zaman zaman yaşanan polis engellemesini de aşarak “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm”, “Kavgamızın şairi Vedat Türkali”, “Vedat Türkali ölümsüzdür” sloganları ile bir yürüyüş gerçekleştirdi.
Zincirlikuyu Mezarlığında Türkali’nin naaşının kendisine 71 yıl boyunca hayat arkadaşlığı yapan ve en büyük destekçisi olan eşi Merih Pirhasan’ın yanında toprağa verilmesinin ardından Akın Birdal, Sevim Belli, Filiz Kerestecioğlu, Nermin Çiçek, Ahmet Mümtaz Taylan, Garo Paylan ve Selahattin Demirtaş birer konuşma yaptı.
Demirtaş: Türkali’nin Mirası Bize Talimat Olacaktır
Cenaze töreninde konuşma yapan Selahattin Demirtaş, “Tek bir söz bile bırakamadan gitmektir herhalde en acı olan. Barış demenin, özgürlük demenin ölümü göze almak demek olduğu bir dönemde konuşmuş olan, yazmış olan bir devrimciden söz ediyoruz.” dedi ve geride on binlerce yazı bırakan Vedat Türkali’nin çok değerli bir yazar ve insan olduğunu belirtti.
Vedat Türkali’ye 1 Eylül’de verdikleri sözü yerine getirmeyi umut ettiğini belirten Demirtaş “Bir kez daha barış demenin maalesef cesaret istediği bir dönemden geçerken 1 Eylül’de onu uğurluyoruz. Barışa ömrü yetmedi fakat onun mirası, emaneti bize talimat olacaktır. Birileri gelecek ve mezarı başında sözümüzü yerine getirdik diyecek. Savaşın, bombaların en gür sesiyle çıktığı bir dönemde, tam da bugünlerde barış diye haykırmak lazım. Umut ediyorum bir sonraki 1 Eylül’de verdiğimiz sözü yerine getirmiş oluruz. Şahsım, partim ve Kürt halkı adına Vedat Türkali’ye binlerce kez teşekkür ediyorum.” diyerek konuşmasını tamamladı.