Çocuklarımızın ölmediği bir dünya mümkün!

Geçtiğimiz Eylül ayında Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) yayınladığı bir araştırmaya göre, 5 yaş altında 5,9 milyon çocuk hayatını kaybetti. Bu, günde yaklaşık 16 bin çocuğun ölmesi anlamına geliyor. Ölümlerin başlıca sebepleri arasında; erken doğum komplikasyonları, zatürree, doğum asfiksisi, ishal ve sıtma geliyor. Ölümlerin üçte ikisinin önlenebilir olduğu belirtilirken, %45’i de gıda yetersizliğinden kaynaklanıyor.

Ölümlerin %45’i doğduktan sonraki ilk dört haftada gerçekleşiyor. Bu oran 2,7 milyon yeni doğana denk gelirken, bu süre içerisinde aynı sayıda bebek dünyaya geliyor. Yeni Türkiye, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri arasında ise binde 13,5’le bebek ölümleri sıralamasında birinci sırada. Türkiye’yi, 13,2’yle Meksika ve 8,1’le Şili takip ediyor.

2,5 yaşında bebek açlıktan öldü

16 Kasım günü Samsun’da 2,5 yaşında bir bebeğin besin yetersizliğinden yaşamını yitirmesi, bu tablonun vahametini bir kez daha ortaya koydu. Yaşamını yitiren bebeğin 26 yaşındaki babası Murat B., 2008 yılında vinç düşmesi sonucu sağ ayağının bilekten aşağısının koptuğunu ve geçirdiği iş kazası nedeniyle çalışamadığını vurgudı. Anne Necla B. ise dilenerek yaşamaya çalıştıklarını belirterek, “Ekmek parası bulmakta bile zorlanıyoruz. İki buçuk yıl önce, beş buçuk yaşındaki kızım Kumru’yu kaybettim. Şimdi Kübra açlıktan öldü. Bebeğim açlıktan, parasızlıktan öldü. İki çocuğum daha var. Onlar da aç.” dedi. Komşularının verdiği yemeklerle karınlarını doyurmaya çalıştıklarını söyleyen Necla B. “Sütüm yok. İki günden beri tenceremde yemek yok. Komşularım bir tabak yemek getirecek de çocuklarım yiyecek” dedi.

50 milyon çocuk mülteci

Geçtiğimiz ay UNICEF’in sunduğu bir raporda, şu anda dünya üzerinde köklerinden koparılmış 50 milyon çocuk olduğu açıklanmış ve çocuk mülteci sayısında son 10 yılda 2 kat artış olduğu belirtilmişti. Rapora göre toplam mülteci sayısının yarısını çocuklar oluşturuyor. Çatışmaların ve şiddetin travmasını yaşayan çocuklar, göç yollarından geçişleri sırasında denizde boğulma, kötü beslenme, aşırı su kaybı, insan tacirlerinin eline düşme, kaçırılma, tecavüz ve cinayet gibi tehlikelerle yüz yüze kalıyor.

Sosyalizm çocuklara can veriyor

Dünya genelindeki rakamlar trajedinin boyutunu ortaya koyarken, sosyalist Küba’da tıbbi alanda yaşanan gelişmeler hem yurttaşlarına, hem de bütün dünyaya umut oluyor. Küba’da bebek ölüm oranı 2015’te binde 6’yla, Türkiye’deki oranın yarısından azına karşılık geliyor. Halk sağlığı konusunda umut dolu bir örnek olan Küba’nın Villa Clara şehrindeyse bu yılın ilk yarısında toplam 7 belediyede, anne-bebek ölüm hızı sıfıra düştü.

Kaynak: Sol, evrensel, 11 Kasım 2016