Bahreyn’de neler oluyor?

El’Alem kanalının haberine göre, yapılan gösteride, dikta rejimin basın mensuplarını, çalışmalarından dolayı cezaevine atmasını kınayarak basın mensuplarının bir an önce serbest bırakılmasını talep ettiler.

Protestocular, basın mensuplarının görüşlerini bildirdikleri ve yaptıkları açıklamalardan dolayı tutuklandıklarını, tutuklanmaların asıl sebebinin de halkın sesinin kısılması olduğunu ifade ettiler.

Bahreyn el-Vefak el-İslami Cemiyeti genel sekreteri Şeyh Ali Selman’ın 4 aydan fazla bir zamandır tutuklu olarak kalmasının da kınandığı açıklamada, Selman’ın ve tüm tutsakların derhal serbest bırakılması istendi. Eylemde, ülkede sultanın son bulması ve özgürlüklerin sağlanmasına kadar barışçı eylemleri ve gösterileri sürdüreceklerini açıkladılar.

Geçtiğimiz ay da Formula 1 otomobil yarışının öncesinde sokaklarda protesto gösterileri düzenlenmişti. Polisin sert müdahalesiyle karşılaşan protestocular ülkede yönetim değişikliğine gidilmesini ve tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulunmuştu.

3 Bine Yakın Siyasi Tutsak, Sürekli İşkence

Mart 2014 verilerine göre ülkedeki hapishanelerde en az 2 bin 853 siyasi tutuklu bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde Maname’nin merkezi hapishanesinde 1600 siyasi tutuklunun sürekli işkence edildiğini ve en temel haklarından mahrum bırakıldıklarını açıklandı. Hapishanelerdeki işkencenin bir biçimi de cinsel taciz ve tecavüzler.

2012 Yılında devletin kendi hapishanesine düzenlediği saldırıda 40’dan fazla tutsak katledilmişti.

Bahreyn’de Neler Oldu?

Çoğunluğu Şii olan Bahreyn, Sünni bir iktidar tarafından yönetiliyor ve Şiiler ayrımcılığa uğruyor. Bahreyn’de nüfusun yüzde 70’ini oluşturan Şiiler siyasette eşit temsil edilmediklerini ve üst düzey devlet görevlisi olarak çalışamadıklarını belirtiyor. Bahreyn’de nüfusun %70’i Müslüman, %30’u Hıristiyan, Yahudi, Hindu, Sih ve diğer inançlardan. Müslümanlar’ın %80’i Şii, %20’si Sünniler oluşturuyor.

2011 Yılı Şubat ayı başında Sünni yönetime karşı başlatılan halk ayaklanması Başkent Manama’daki İnci Meydanı’nın işgali ile devam etmişti. Protestolara ülke nüfusunun yarısından fazlasının katıldığı işgal eylemi 29 gün sürdü. Yüzlerce polisin şiddetli saldırı ile onlarca kişi hayatını kaybetmişti. Buna rağmen protestoların sürdüğü ülkeye bu kez Mart 2011’de Suudi Arabistan bin kişilik askeri güç sevketmişti. İran Suudi Arabistan’ın Bahreyn’e yönelik askeri müdahalesini işgal olarak niteleyerek Suudi Arabistan’ın askerlerini Bahreyn’den derhal çekmesini istemişti.

Şubat 2012’de ise, Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al-i Halife’nin Bahreyn’in konfederasyon çerçevesinde Suudi Arabistan’a ilhakını onayladığı bildirildi. Ne var ki Mayıs 2012’de Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz başkanlığında Riyad’da toplanan Körfez İşbirliği Örgütü üyeleri, “işbirliği aşamasından” Bahreyn’le Suudi Arabistan’ın birleşmesi şeklinde somut bir girişime dönüşen “birleşme aşamasına” geçmek konusunda anlaşmaya varamadı.

Nisan 2011’de Uluslararası Savaş Suçlularını İzleme Birliği Bahreyn yönetiminin kendi vatandaşlarına işkence etmek için İngiliz işkenceciler kullandığını açıklamıştı.

Suudi Arabistan’ın Askeri Müdahalesi

Mart 2011’de Bahreyn hükümetinin şiddet kullanmasına rağmen bastıramadığı protestolar devam ederken Suudi Arabistan’ın Bahreyn hükümetine destek için bu ülkeye bin kişilik bir güvenlik gücü sevk etti. Buna karşın İran, Suudi Arabistan’ın Bahreyn’e yönelik askeri müdahalesini işgal olarak niteleyerek Suudi Arabistan’ın askerlerini Bahreyn’den derhal çekmesini istedi.

Şubat 2012’de ise, Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al-i Halife’nin Bahreyn’in konfederasyon çerçevesinde Suudi Arabistan’a ilhakını onayladığı bildirildi. Ne var ki Mayıs 2012’de Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz başkanlığında Riyad’da toplanan Körfez İşbirliği Örgütü üyeleri, “işbirliği aşamasından” Bahreyn’le Suudi Arabistan’ın birleşmesi şeklinde somut bir girişime dönüşen “birleşme aşamasına” geçmek konusunda anlaşmaya varamadı.

Bahreyn, ABD’nin Deniz Kuvvetleri Merkezi

Diğer Körfez ülkeleri kadar büyük petrol ve doğalgaz zenginliğine sahip olmayan Bahreyn’de halkın yaşam koşullarından da memnuniyetsizliği baskıcı iktidara tepkiyi artırıyor.

Bahreyn devleti, ABD için stratejik öneme sahip bir müttefik olmayı sürdürüyor. Bahreyn, 1971 yılında yaptığı bir anlaşmayla Amerika’ya 40 kilometrekarelik bir askeri üs vermişti. 1993 yılında bölgedeki deniz kuvvetleri komutanlığı merkezi için Bahreyn’i seçen ABD, 1995’ten beri de 5. Filosunu Bahreyn’e konuşlandırdı.

Amerikan 5. Filosu; Fars Körfezi, Umman Denizi, Kızıl Deniz ve Hint Okyanusu’nun bir bölümünde denetim ve operasyon yapıyor. 2011 Yılı Mayıs ayında yapılan bir anlaşma ile 5. filoya ait deniz üssünün iki kat genişletilmesi karara bağlanmıştı. (direnisteyiz.net)